23. Hukuk Dairesi 2014/10407 E. , 2015/7020 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2011/187-2014/93
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların 25.05.2007 - 26.06.2009 tarihleri arasında müvekkil kooperatifte yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını, davalıların görev yaptıkları bu dönem içerisinde kooperatif işlemlerinde usulsüz faturalar keserek yapay gelir gider farkı ve açığı yaratarak ve diğer üyeler yerine sahte imza atarak görevlerini ihmal ettiklerini, yapılan şikayetler üzerine Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü'nün tarafından 05.04.2010 tarihli raporu ile yapılan idari inceleme ve 02.09.2010 tarihli 2010/323 savcılık soruşturması sonucunda, davalılar hakkında görevi kötüye kullanmak ve evrakta sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığını, Bahçe Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/139 E., 2011/93 K. sayılı kararı ile bu suçlardan mahkumiyet kararı verildiğini, ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda davalıların müvekkili kooperatifi 19.260,62 TL zarara uğrattıklarının tespit edildiğini ileri sürerek, 19.260,62 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı H.. K.. dışındaki davalılar vekili, açılan davada müvekkilleri hakkında Bahçe Asliye Ceza Mahkemesi'nin 210/139 Esas, 2011/93 Karar sayılı ilamı ve içeriğinin esaslı delil olarak ibraz edildiğini, ceza davasının hukuk davası için bağlayıcı olmadığını, müvekkillerinin davalı kooperatiften herhangi bir menfaat sağlamadığını, davacı kooperatifin açmış bulunduğu bu davanın rücuen tazminat davası olması nedeniyle öncelikle kendisinin bu zarar ziyanı ilgili mercilere ödemesi ve ödediğine dair belgeleri ibraz etmeleri gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı H.. K.., SGK'ya 1.850,00 TL ödediğini, ayrıca kooperatifin haczinden dolayı İş Bankası'na 2.400,00 TL ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların, davacı S.S. Bekdemir Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin yönetim kurulu üyeleri oldukları, muhasebe kayıtlarının tutulmasında ihmal ve özensizlik gösterdiklerinden bahisle Bahçe Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08.06.2011 tarih ve 2010/139 Esas, 2011/93 Karar sayılı kararı ile görevi kötüye kullanmak suçundan ayrı ayrı hapis cezalarına mahkum edildikleri, cezalarının TCK'nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, mahkeme ilamının 09.09.2011 tarihinde kesinleştiği, davalıların davacı kooperatifi 19.260,62 TL zarara uğrattığı, davalılardan H.. K..'ın kooperatifin zararından 1.850,00 TL'sini ödediğine dair belge sunduğu, bakiye zararın 17.410,62 TL olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 553. maddesindeki yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlâl ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacaklarına dair amir hükmünün dikkate alındığı, yönetim kurulu üyesi olan davalıların görevde ihmal ve özensizlik göstermeleri sonucu davacı kooperatifin zarara uğratıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 17.410,62 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
1-Dava, kooperatifin önceki yöneticilerin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasında iş bölümü ilişkisi mevcut iken, 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinin 3 ve 4. fıkra hükümlerinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’nın eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99/1. maddesinde, aynı yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davanın açıldığı 16.12.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 5/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü ilişkisi olduğu, davalılar tarafından süresi içerisinde iş bölümü itirazında bulunulmadığı gözetilerek, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması doğru olmuştur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. madde hükmü ve 98. madde yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 336/5. madde hükmü uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulca sorumluluk kararı alınması ve davanın denetçilerin tümü tarafından ya bizzat ya da vekalet vererek avukat aracılığı ile açılıp, takip edilmesi gerekmektedir. Ancak bu hususlarda eksiklik bulunması halinde, bunlar dava şartı olmayıp sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece re'sen durulması zorunludur.
Somut olayda, davalılar aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler ya da vekili tarafından da açılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan davanın gelindiği aşamada görevde olan tüm denetçiler belirlenerek, bizzat davayı takip etmelerine veya davayı açan ve takip eden vekile denetçi sıfatıyla vekaletname vermelerine ya da vekaletname verecekleri başka bir vekil aracılığıyla davayı takip etmelerine ve davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somutlaştıran bir sorumluluk davası açılmasına ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazına olanak tanınması için HMK'nın 52, 53, 54 ve 77/1. madde hükümleri uyarınca uygun bir kesin süre verilmesi, noksan olan bu usuli işlemler yerine getirildikten sonra esasa girilip, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi, verilen süre içinde vekaletname vermezler ya da asıl olarak davayı takip edeceklerini bildirmezler, asıl olarak davayı takip etmezler ve sorumluluk davası açılmasına ya da davaya icazet verilmesine ilişkin genel kurul kararı sunulmaz ise davanın HMK'nın 54/son ve 77/1. madde hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, anılan eksiklik giderilmeden, yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BORÇ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BORÇ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tarımsal Amaçlı Kooperatifleri için Kredi Borç Ertelemesinin Yapılması
Tabii Afet Veya Mücbir Sebepten Dolayı Ödeme Güçlüğü Çeken Kooperatiflerin Başvurusu Üzerine İlgili Belgelerin İncelenerek Gerekli Kriterleri Taşıması Halinde Mevcut Borcunun Belirli Bir Süre Verilerek Ertelemesinin Yapılması hakkında bilgiye https://envanter.kaysis.gov.tr/HizmetDetay.aspx?ID=70594 bağlantısından ulaşabilirsiniz.
Kooperatiflerde aynı zamanda tasfiye kurulu olarak görevlendirilen yönetim kurulu üyelerinin tasfiye ile ilgili olarak yapacakları işlemler nelerdir?
Tasfiye başlangıcında, dağılma yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ettirilir ve Ticaret Sicili Gazetesi ile mahalli bir gazetede birer hafta arayla üç defa yaptırılacak ilanla alacaklılar tasfiyeden haberdar edilerek bir yıl içinde alacaklarını beyana davet edilir.Ayrıca, Tasfiye memurları tasfiye kararının verildiği tarih itibariyle Kooperatifin mali durumu incelenerek varlıkları ve borçları gösteren bir Tasfiye bilançosu tanzim edilir, tasfiye süreci boyunca yapılacak işlemleri belgelemek bakımından bir tasfiye defteri tutulur (Anasözleşme Md. 87).
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.
Kooperatiflerde aynı zamanda tasfiye kurulu olarak görevlendirilen yönetim kurulu üyelerinin tasfiye ile ilgili olarak yapacakları işlemler nelerdir?
Tasfiye başlangıcında, dağılma yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ettirilir ve Ticaret Sicili Gazetesi ile mahalli bir gazetede birer hafta arayla üç defa yaptırılacak ilanla alacaklılar tasfiyeden haberdar edilerek bir yıl içinde alacaklarını beyana davet edilir.Ayrıca, Tasfiye memurları tasfiye kararının verildiği tarih itibariyle Kooperatifin mali durumu incelenerek varlıkları ve borçları gösteren bir Tasfiye bilançosu tanzim edilir, tasfiye süreci boyunca yapılacak işlemleri belgelemek bakımından bir tasfiye defteri tutulur (Anasözleşme Md. 87).
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.
Kooperatiflerde ortağın ayrılmasından veya kooperatifin dağılmasından sonra sorumluluk
Sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortak ölür veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılırsa bu ayrılmanın kesinleştiği tarihten başlayarak 1 yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulamaz. (Varsa) aynı şartlarla ve aynı süre içinde ek ödeme yükümü de mevcut olmaya devam eder (KK. m. 36/1,2).
Kooperatif dağılırsa dağılmanın ticaret siciline tescilinden başlayarak 1 yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortaklar, (varsa) aynı şekilde ek ödemelerle birlikte sorumludurlar (KK. m. 36).
Sorumluluğun başlangıcı, ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihtir. Ortağın ölmesi, çıkması veya çıkarılması hallerinde ortağın kooperatiften ayrılması gerçekleşir.
Ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak bir yıl içinde veya anasözleşme ile daha uzun bir süre tayin edilmişse bu süre kadar sorumluluk devam edecektir. Anasözleşmelerde bu süre daha uzun bir şekilde belirlenebilir.
Kooperatif dağılırsa dağılmanın ticaret siciline tescilinden başlayarak 1 yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortaklar, (varsa) aynı şekilde ek ödemelerle birlikte sorumludurlar (KK. m. 36).
Sorumluluğun başlangıcı, ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihtir. Ortağın ölmesi, çıkması veya çıkarılması hallerinde ortağın kooperatiften ayrılması gerçekleşir.
Ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak bir yıl içinde veya anasözleşme ile daha uzun bir süre tayin edilmişse bu süre kadar sorumluluk devam edecektir. Anasözleşmelerde bu süre daha uzun bir şekilde belirlenebilir.
Kooperatiflerde ortağın ayrılmasından veya kooperatifin dağılmasından sonra sorumluluk
Sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortak ölür veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılırsa bu ayrılmanın kesinleştiği tarihten başlayarak 1 yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde, ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulamaz. (Varsa) aynı şartlarla ve aynı süre içinde ek ödeme yükümü de mevcut olmaya devam eder (KK. m. 36/1,2).
Kooperatif dağılırsa dağılmanın ticaret siciline tescilinden başlayarak 1 yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortaklar, (varsa) aynı şekilde ek ödemelerle birlikte sorumludurlar (KK. m. 36).
Sorumluluğun başlangıcı, ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihtir. Ortağın ölmesi, çıkması veya çıkarılması hallerinde ortağın kooperatiften ayrılması gerçekleşir.
Ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak bir yıl içinde veya anasözleşme ile daha uzun bir süre tayin edilmişse bu süre kadar sorumluluk devam edecektir. Anasözleşmelerde bu süre daha uzun bir şekilde belirlenebilir.
Kooperatif dağılırsa dağılmanın ticaret siciline tescilinden başlayarak 1 yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortaklar, (varsa) aynı şekilde ek ödemelerle birlikte sorumludurlar (KK. m. 36).
Sorumluluğun başlangıcı, ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihtir. Ortağın ölmesi, çıkması veya çıkarılması hallerinde ortağın kooperatiften ayrılması gerçekleşir.
Ortağın kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak bir yıl içinde veya anasözleşme ile daha uzun bir süre tayin edilmişse bu süre kadar sorumluluk devam edecektir. Anasözleşmelerde bu süre daha uzun bir şekilde belirlenebilir.
Kooperatife yeni giren ortağın sorumluluğu
Ortakların şahsen sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olduğu bir kooperatife durumunu bilerek yeni giren kimse, girişinden önce doğmuş olan borçlardan diğer ortaklar gibi sorumlu olur. Buna aykırı mukavele hükümleriyle ortaklar arasındaki anlaşmalar üçüncü şahıslar hakkında hüküm ifade etmez (KK.m.35).
Daha önceden kurulan kooperatife bir ortağın girmesi; ortaklığın devri veya miras yoluyla ya da yeni ortak olma şeklinde olabilir.
Ortakları şahsan sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde durumunu bilerek giren yeni ortağın girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından diğer ortaklar gibi sorumludur.
Daha önceden kurulan kooperatife bir ortağın girmesi; ortaklığın devri veya miras yoluyla ya da yeni ortak olma şeklinde olabilir.
Ortakları şahsan sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde durumunu bilerek giren yeni ortağın girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından diğer ortaklar gibi sorumludur.
Kooperatife yeni giren ortağın sorumluluğu
Ortakların şahsen sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olduğu bir kooperatife durumunu bilerek yeni giren kimse, girişinden önce doğmuş olan borçlardan diğer ortaklar gibi sorumlu olur. Buna aykırı mukavele hükümleriyle ortaklar arasındaki anlaşmalar üçüncü şahıslar hakkında hüküm ifade etmez (KK.m.35).
Daha önceden kurulan kooperatife bir ortağın girmesi; ortaklığın devri veya miras yoluyla ya da yeni ortak olma şeklinde olabilir.
Ortakları şahsan sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde durumunu bilerek giren yeni ortağın girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından diğer ortaklar gibi sorumludur.
Daha önceden kurulan kooperatife bir ortağın girmesi; ortaklığın devri veya miras yoluyla ya da yeni ortak olma şeklinde olabilir.
Ortakları şahsan sorumlu veya ek ödemelerle yükümlü olan kooperatiflerde durumunu bilerek giren yeni ortağın girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından diğer ortaklar gibi sorumludur.
Kooperatiflerde ortakların sorumluluk hükümlerinin değiştirilmesi
Ortakların şahsi sorumluluğundan kasıt; kooperatifin borçlarından dolayı kooperatifin varlıklarından sonra şahsen ve belirli bir miktara kadar sınırlı veya sınırsız olarak sorumlu olmasıdır.
Ek ödeme yükümü ise sadece bilanço açıklarını kapatmak için, ortağın belirli bir miktarla veya iş hacmiyle ya da sermaye paylarıyla orantılı bir şekilde sınırlı ya da sınırsız olarak sorumlu tutulmasıdır.
Ortakların sorumluluğu ve ek ödeme yükümlülüğü ile ilgili değişiklikler ancak anasözleşmenin tadili ile mümkündür (KK. m. 34).
Bununla birlikte; ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası için alınacak kararlarda bütün ortakların 3/4’ünün onayı gerekir (KK. m. 52/1).
Öte yandan, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüğü ihdası hakkında genel kurulda karar alınması halinde ortağın, kararın ticaret sicili gazetesinde ilanından başlayarak 3 ay içinde kooperatiften çıktığını bildirmesi ve bu kararlara katılmamış olması durumunda bu karar kendisini bağlamaz.
Ek ödeme yükümü ise sadece bilanço açıklarını kapatmak için, ortağın belirli bir miktarla veya iş hacmiyle ya da sermaye paylarıyla orantılı bir şekilde sınırlı ya da sınırsız olarak sorumlu tutulmasıdır.
Ortakların sorumluluğu ve ek ödeme yükümlülüğü ile ilgili değişiklikler ancak anasözleşmenin tadili ile mümkündür (KK. m. 34).
Bununla birlikte; ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası için alınacak kararlarda bütün ortakların 3/4’ünün onayı gerekir (KK. m. 52/1).
Öte yandan, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüğü ihdası hakkında genel kurulda karar alınması halinde ortağın, kararın ticaret sicili gazetesinde ilanından başlayarak 3 ay içinde kooperatiften çıktığını bildirmesi ve bu kararlara katılmamış olması durumunda bu karar kendisini bağlamaz.
Kooperatiflerde ortakların sorumluluk hükümlerinin değiştirilmesi
Ortakların şahsi sorumluluğundan kasıt; kooperatifin borçlarından dolayı kooperatifin varlıklarından sonra şahsen ve belirli bir miktara kadar sınırlı veya sınırsız olarak sorumlu olmasıdır.
Ek ödeme yükümü ise sadece bilanço açıklarını kapatmak için, ortağın belirli bir miktarla veya iş hacmiyle ya da sermaye paylarıyla orantılı bir şekilde sınırlı ya da sınırsız olarak sorumlu tutulmasıdır.
Ortakların sorumluluğu ve ek ödeme yükümlülüğü ile ilgili değişiklikler ancak anasözleşmenin tadili ile mümkündür (KK. m. 34).
Bununla birlikte; ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası için alınacak kararlarda bütün ortakların 3/4’ünün onayı gerekir (KK. m. 52/1).
Öte yandan, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüğü ihdası hakkında genel kurulda karar alınması halinde ortağın, kararın ticaret sicili gazetesinde ilanından başlayarak 3 ay içinde kooperatiften çıktığını bildirmesi ve bu kararlara katılmamış olması durumunda bu karar kendisini bağlamaz.
Ek ödeme yükümü ise sadece bilanço açıklarını kapatmak için, ortağın belirli bir miktarla veya iş hacmiyle ya da sermaye paylarıyla orantılı bir şekilde sınırlı ya da sınırsız olarak sorumlu tutulmasıdır.
Ortakların sorumluluğu ve ek ödeme yükümlülüğü ile ilgili değişiklikler ancak anasözleşmenin tadili ile mümkündür (KK. m. 34).
Bununla birlikte; ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası için alınacak kararlarda bütün ortakların 3/4’ünün onayı gerekir (KK. m. 52/1).
Öte yandan, ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüğü ihdası hakkında genel kurulda karar alınması halinde ortağın, kararın ticaret sicili gazetesinde ilanından başlayarak 3 ay içinde kooperatiften çıktığını bildirmesi ve bu kararlara katılmamış olması durumunda bu karar kendisini bağlamaz.
Kooperatifin borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu
Kural olarak kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mal varlığı ile sorumludur. Ancak, anasözleşmede aksine bir hüküm konulabilir.
Kooperatifin varlıklarının borçlarına yetmediği durumlarda ortakların sorumluluğu kanunda sınırlı ve sınırsız sorumluluk başlıkları altında iki gruba ayrılmıştır.
Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Bu takdirde alacaklılar kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması halinde alacaklarını tamamen sağlayamazlarsa, kooperatifin borçlarından dolayı, kooperatif ortakları zincirleme ve bütün varlıklarıyla sorumlu olurlar. Buna sınırsız sorumluluk denir.
Diğer taraftan, anasözleşmeye kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Buna sınırlı sorumluluk denir. Ortakların bu sınırlı sorumlu olacakları tutar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir.
Uygulamada neredeyse bütün kooperatiflerde ortakların sınırlı sorumlu oldukları yönünde anasözleşmelerinde hükümler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, ortak olmak isteyenlerin ve ortakların kooperatifin borçlarıyla ilgili olarak sorumluluklarını öğrenmeleri açısından kooperatifin anasözleşmesini dikkatlice incelemeleri menfaatlerine olacaktır.
Kooperatifin varlıklarının borçlarına yetmediği durumlarda ortakların sorumluluğu kanunda sınırlı ve sınırsız sorumluluk başlıkları altında iki gruba ayrılmıştır.
Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Bu takdirde alacaklılar kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması halinde alacaklarını tamamen sağlayamazlarsa, kooperatifin borçlarından dolayı, kooperatif ortakları zincirleme ve bütün varlıklarıyla sorumlu olurlar. Buna sınırsız sorumluluk denir.
Diğer taraftan, anasözleşmeye kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Buna sınırlı sorumluluk denir. Ortakların bu sınırlı sorumlu olacakları tutar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir.
Uygulamada neredeyse bütün kooperatiflerde ortakların sınırlı sorumlu oldukları yönünde anasözleşmelerinde hükümler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, ortak olmak isteyenlerin ve ortakların kooperatifin borçlarıyla ilgili olarak sorumluluklarını öğrenmeleri açısından kooperatifin anasözleşmesini dikkatlice incelemeleri menfaatlerine olacaktır.
Kooperatifin borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu
Kural olarak kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mal varlığı ile sorumludur. Ancak, anasözleşmede aksine bir hüküm konulabilir.
Kooperatifin varlıklarının borçlarına yetmediği durumlarda ortakların sorumluluğu kanunda sınırlı ve sınırsız sorumluluk başlıkları altında iki gruba ayrılmıştır.
Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Bu takdirde alacaklılar kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması halinde alacaklarını tamamen sağlayamazlarsa, kooperatifin borçlarından dolayı, kooperatif ortakları zincirleme ve bütün varlıklarıyla sorumlu olurlar. Buna sınırsız sorumluluk denir.
Diğer taraftan, anasözleşmeye kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Buna sınırlı sorumluluk denir. Ortakların bu sınırlı sorumlu olacakları tutar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir.
Uygulamada neredeyse bütün kooperatiflerde ortakların sınırlı sorumlu oldukları yönünde anasözleşmelerinde hükümler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, ortak olmak isteyenlerin ve ortakların kooperatifin borçlarıyla ilgili olarak sorumluluklarını öğrenmeleri açısından kooperatifin anasözleşmesini dikkatlice incelemeleri menfaatlerine olacaktır.
Kooperatifin varlıklarının borçlarına yetmediği durumlarda ortakların sorumluluğu kanunda sınırlı ve sınırsız sorumluluk başlıkları altında iki gruba ayrılmıştır.
Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir. Bu takdirde alacaklılar kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması halinde alacaklarını tamamen sağlayamazlarsa, kooperatifin borçlarından dolayı, kooperatif ortakları zincirleme ve bütün varlıklarıyla sorumlu olurlar. Buna sınırsız sorumluluk denir.
Diğer taraftan, anasözleşmeye kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Buna sınırlı sorumluluk denir. Ortakların bu sınırlı sorumlu olacakları tutar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir.
Uygulamada neredeyse bütün kooperatiflerde ortakların sınırlı sorumlu oldukları yönünde anasözleşmelerinde hükümler bulunmaktadır.
Dolayısıyla, ortak olmak isteyenlerin ve ortakların kooperatifin borçlarıyla ilgili olarak sorumluluklarını öğrenmeleri açısından kooperatifin anasözleşmesini dikkatlice incelemeleri menfaatlerine olacaktır.
Bir Ortağın Ölümü veya Ayrılmasından ya da Kooperatifin Dağılmasından Sonraki Sorumluluğu
Kooperatiflerde bir ortağın ölümü veya herhangi bir nedenle kooperatiften ayrılması durumunda, ölüm veya ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya ana sözleşmeyle belirlenen süre içinde sorumluluğu devam eder. Ölen veya ayrılan bir ortağın kooperatif borçlarından sorumlu tutulabilmesi için;
- Ölen veya ayrılan ortağın sınırlı ya da sınırsız sorumluluğunun olması veya ek ödeme yükümlülüğünün bulunması,
- Ortağın ölüm veya diğer bir nedenle kooperatiften ayrılmış olması, ölen ortağın mirasçılarının mirası reddetmemiş ve ortaklığı da devam ettirmemiş olmaları,
- Ölüm veya ayrılışın kesinleştiği tarihten itibaren, anasözleşme ile belirlenen bir süre içinde, anasözleşmede süre verilmemişse bir yıl içinde kooperatifin iflasına karar verilmiş olması,
- Sorumlu tutulacak kooperatif borçlarının ölüm veya ayrılma tarihinden önce olmuş olması gereklidir.
- Kooperatifin dağılmış ve dağılmanın ticaret siciline tescil edilmiş olması,
- Kooperatifin tasfiyesi sırasında borçlarının alacaklarından fazla olduğunun tasfiye memurları tarafından beyan edilmesi ve kanıtlanması,
- Tasfiye memurlarınca yapılacak beyan ve ispatın, dağılmanın tescilinden itibaren bir yıl veya ana sözleşme ile belirlenen süre içinde yapılması, bu süre içinde kooperatifin iflasına karar verilmesi gerekir.
Bir Ortağın Ölümü veya Ayrılmasından ya da Kooperatifin Dağılmasından Sonraki Sorumluluğu
Kooperatiflerde bir ortağın ölümü veya herhangi bir nedenle kooperatiften ayrılması durumunda, ölüm veya ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya ana sözleşmeyle belirlenen süre içinde sorumluluğu devam eder. Ölen veya ayrılan bir ortağın kooperatif borçlarından sorumlu tutulabilmesi için;
- Ölen veya ayrılan ortağın sınırlı ya da sınırsız sorumluluğunun olması veya ek ödeme yükümlülüğünün bulunması,
- Ortağın ölüm veya diğer bir nedenle kooperatiften ayrılmış olması, ölen ortağın mirasçılarının mirası reddetmemiş ve ortaklığı da devam ettirmemiş olmaları,
- Ölüm veya ayrılışın kesinleştiği tarihten itibaren, anasözleşme ile belirlenen bir süre içinde, anasözleşmede süre verilmemişse bir yıl içinde kooperatifin iflasına karar verilmiş olması,
- Sorumlu tutulacak kooperatif borçlarının ölüm veya ayrılma tarihinden önce olmuş olması gereklidir.
- Kooperatifin dağılmış ve dağılmanın ticaret siciline tescil edilmiş olması,
- Kooperatifin tasfiyesi sırasında borçlarının alacaklarından fazla olduğunun tasfiye memurları tarafından beyan edilmesi ve kanıtlanması,
- Tasfiye memurlarınca yapılacak beyan ve ispatın, dağılmanın tescilinden itibaren bir yıl veya ana sözleşme ile belirlenen süre içinde yapılması, bu süre içinde kooperatifin iflasına karar verilmesi gerekir.
Kooperatiflerin İflası Durumunda Ortakların Sorumluluğu
Kooperatifler de ticari işletmeler gibi iflas edebilir. Bir kooperatifin iflasına, ya alacaklıları ya da kooperatifin isteği üzerine iflas idaresince karar verilir. Sırası ile şu işlemler yapılır:
- İflas idaresi, bir yandan iflas eden kooperatiften alacaklı olanları düzenleyeceği sıra cetveli ile sıraya koyarken, bir yandan da ortaklardan paylarına düşen borcun ödenmesini ister.
- Ortaktan istenilecek tutar, ortağın sorumlu olduğu tutar ile sınırlıdır.
- İflas idaresi borç ve masrafları öder.
- Ödemelerden sonra kasada kalan tutarı ortaklara geri verir.
- Dağıtılacak para kalmadığı halde borç tamamen ödenmemiş ise, ödenmeyen kısım için alacaklılara, borcun ödenmediğini gösteren bir belge verir.
Kooperatiflerin İflası Durumunda Ortakların Sorumluluğu
Kooperatifler de ticari işletmeler gibi iflas edebilir. Bir kooperatifin iflasına, ya alacaklıları ya da kooperatifin isteği üzerine iflas idaresince karar verilir. Sırası ile şu işlemler yapılır:
- İflas idaresi, bir yandan iflas eden kooperatiften alacaklı olanları düzenleyeceği sıra cetveli ile sıraya koyarken, bir yandan da ortaklardan paylarına düşen borcun ödenmesini ister.
- Ortaktan istenilecek tutar, ortağın sorumlu olduğu tutar ile sınırlıdır.
- İflas idaresi borç ve masrafları öder.
- Ödemelerden sonra kasada kalan tutarı ortaklara geri verir.
- Dağıtılacak para kalmadığı halde borç tamamen ödenmemiş ise, ödenmeyen kısım için alacaklılara, borcun ödenmediğini gösteren bir belge verir.
Ortakların Kooperatif Borçlarından Dolayı Sorumlulukları
Ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa veya anas özleşmede "Kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mamelekiyle (mal varlığı ile) sorumludur." hükmü varsa, kooperatif borçlarından dolayı sadece malvarlığı ile sorumlu olacak ve alacaklılar, alacaklarının tahsili için ortaklarının şahsi varlığına başvuramayacaklardır.
Ana kural bu olmakla beraber, ana sözleşmeyle ortakların sınırsız sorumluluk veya sınırlı sorumluluk hallerinden birinin ve ek ödeme yükümlülüğünün kabul edilmesi de mümkündür.
Sınırsız sorumluluk: Ana sözleşmede belirtilerek, kooperatifin mal varlığının, borçlarını karşılamaya yetmediği durumlarda, ortaklar da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulabilir. Buna “sınırsız sorumluluk” denir. Uygulamada pek rastlanan bir durum değildir.
Bir kooperatif ortağının sınırsız sorumlu tutulabilmesi için şu hususların mevcut olması gerekir:
Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan örnek ana sözleşmelerde kooperatif borçlarından dolayı her ortağın taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olduğu yönünde düzenlemeler mevcut olup ortaklık payı dışında belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Ana kural bu olmakla beraber, ana sözleşmeyle ortakların sınırsız sorumluluk veya sınırlı sorumluluk hallerinden birinin ve ek ödeme yükümlülüğünün kabul edilmesi de mümkündür.
Sınırsız sorumluluk: Ana sözleşmede belirtilerek, kooperatifin mal varlığının, borçlarını karşılamaya yetmediği durumlarda, ortaklar da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulabilir. Buna “sınırsız sorumluluk” denir. Uygulamada pek rastlanan bir durum değildir.
Bir kooperatif ortağının sınırsız sorumlu tutulabilmesi için şu hususların mevcut olması gerekir:
- Ortakların sınırsız sorumlu olduklarına dair ana sözleşmede hüküm bulunmalıdır.
- Kooperatif iflas etmiş ya da diğer nedenlerle dağılmış olmalıdır.
- Kooperatifin tasfiyesi sonucunda alacaklılar, alacaklarını kısmen veya tamamen tahsil edememiş olmalıdır. Kooperatifin iflası halinde, tasfiye iflas idaresi tarafından; kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması halleri hariç olmak üzere, dağılan kooperatif tasfiye haline gireceğinden bu halde de tasfiye, tasfiye kurulunca yapılır. O nedenle de, alacaklılar alacaklarını iflas masası veya tasfiye kurulu vasıtasıyla isteme hakkına sahiptir. Direk olarak ortak hakkında takibata geçmeleri mümkün değildir.
- Ortağın sınırsız sorumluluk halini yazılı olarak kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde ortağın sınırsız sorumluluğu söz konusu olmaz. Ancak, kurucu ortaklar için anasözleşmede böyle bir hükmün olması yeterlidir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan örnek ana sözleşmelerde kooperatif borçlarından dolayı her ortağın taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olduğu yönünde düzenlemeler mevcut olup ortaklık payı dışında belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Ortakların Kooperatif Borçlarından Dolayı Sorumlulukları
Ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa veya anas özleşmede "Kooperatif alacaklılarına karşı yalnız mamelekiyle (mal varlığı ile) sorumludur." hükmü varsa, kooperatif borçlarından dolayı sadece malvarlığı ile sorumlu olacak ve alacaklılar, alacaklarının tahsili için ortaklarının şahsi varlığına başvuramayacaklardır.
Ana kural bu olmakla beraber, ana sözleşmeyle ortakların sınırsız sorumluluk veya sınırlı sorumluluk hallerinden birinin ve ek ödeme yükümlülüğünün kabul edilmesi de mümkündür.
Sınırsız sorumluluk: Ana sözleşmede belirtilerek, kooperatifin mal varlığının, borçlarını karşılamaya yetmediği durumlarda, ortaklar da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulabilir. Buna “sınırsız sorumluluk” denir. Uygulamada pek rastlanan bir durum değildir.
Bir kooperatif ortağının sınırsız sorumlu tutulabilmesi için şu hususların mevcut olması gerekir:
Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan örnek ana sözleşmelerde kooperatif borçlarından dolayı her ortağın taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olduğu yönünde düzenlemeler mevcut olup ortaklık payı dışında belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Ana kural bu olmakla beraber, ana sözleşmeyle ortakların sınırsız sorumluluk veya sınırlı sorumluluk hallerinden birinin ve ek ödeme yükümlülüğünün kabul edilmesi de mümkündür.
Sınırsız sorumluluk: Ana sözleşmede belirtilerek, kooperatifin mal varlığının, borçlarını karşılamaya yetmediği durumlarda, ortaklar da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulabilir. Buna “sınırsız sorumluluk” denir. Uygulamada pek rastlanan bir durum değildir.
Bir kooperatif ortağının sınırsız sorumlu tutulabilmesi için şu hususların mevcut olması gerekir:
- Ortakların sınırsız sorumlu olduklarına dair ana sözleşmede hüküm bulunmalıdır.
- Kooperatif iflas etmiş ya da diğer nedenlerle dağılmış olmalıdır.
- Kooperatifin tasfiyesi sonucunda alacaklılar, alacaklarını kısmen veya tamamen tahsil edememiş olmalıdır. Kooperatifin iflası halinde, tasfiye iflas idaresi tarafından; kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması halleri hariç olmak üzere, dağılan kooperatif tasfiye haline gireceğinden bu halde de tasfiye, tasfiye kurulunca yapılır. O nedenle de, alacaklılar alacaklarını iflas masası veya tasfiye kurulu vasıtasıyla isteme hakkına sahiptir. Direk olarak ortak hakkında takibata geçmeleri mümkün değildir.
- Ortağın sınırsız sorumluluk halini yazılı olarak kabul etmesi gerekir. Aksi takdirde ortağın sınırsız sorumluluğu söz konusu olmaz. Ancak, kurucu ortaklar için anasözleşmede böyle bir hükmün olması yeterlidir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan örnek ana sözleşmelerde kooperatif borçlarından dolayı her ortağın taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olduğu yönünde düzenlemeler mevcut olup ortaklık payı dışında belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Tarımsal üretici birliğinde üyelikten çıkma hakkı
Üye kendi isteğiyle üyelikten her zaman çıkabilir. Bu durum yönetim kurulu kararı ile kesinleşir. Çıkan üyenin birliğe olan borç ve alacaklarını ayrılış tarihi itibariyle kapatması zorunludur. Ayrılan kişinin üye olduğu dönemlere ait çıkabilecek herhangi bir borç veya alacağı saklıdır. Üyenin ölümü halinde üyeliği kendiliğinden düşer, borç ve alacakları mirasçılarına intikal ettirilir.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)