BİLANÇO etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİLANÇO etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KOOPERATİFLERDE MUHASEBE VE FİNANSAL TABLOLAR-BİLANÇO TABLOSU

Kooperatifçe tutulan defterlerde veya bilgisayarlarda yıl boyunca kayıt edilen bilgiler yıl sonunda veya istendiği herhangi bir zamanda, özet bilgiler sunulacak
şekilde tablolaştırılır. Kooperatifin finansal durumunu ortaya koyan bu tablolara finansal tablolar denir.

Üç ana finansal tablo vardır:

• Bilanço tablosu

• Gelir tablosu

• Nakit akım tablosu

Bilanço ve bilançonun oluşturulması
Bir kooperatifin veya faaliyet dalının başarısının ölçülebilmesi için, öncelikle kooperatifin sahip olduğu varlıklarının dökümünün yapılması gerekir. Başka bir ifade ile envanter çıkarmak gerekir. Bir kooperatifte envanterin çıkarılması varlıkların, borçların, alacakların listelenmesi ve değerlerinin belirlenmesi (değerleme) demektir.

Bu işlemler envanter kayıtları şeklinde kooperatiflerde kayıt altına alınmaktadır.

Envanter ne zaman çıkarılmalıdır?
Genel olarak yılbaşı ve yıl sonu olmak üzere iki dönemde envanter çıkarılır. Ancak bunda, kesinlik bulunmamaktadır. İstenilen herhangi bir zamanda da envanter çıkarılabilir.

Envanter çıkarma sonucunda, bilançoya ulaşılır. Bilanço, envanter tarihi itibariyle kooperatifin ekonomik yapısını ortaya koyan temel çizelgedir. Bilanço kooperatifin
zenginliğini ve bu zenginliğin nerelerden kaynaklandığını gösterir. Bir bilanço, basit olarak, bilanço eşitliği olarak da ifade edilen bir eşitlikle, aşağıdaki şekilde ifade edilir.

Alacaklar +Varlıklar (Mevcutlar)=Borçlar (yabancı kaynaklar) +Öz Sermaye (Öz kaynaklar)

(Aktif) = (Pasif)

Bu eşitliğin sol tarafı, yani varlıklar ve alacaklar toplamı, aktifi, sağ tarafı yani öz sermaye ve borçlar toplamı, pasifi (kaynakları) oluşturur. Aktif kısaca varlıklar olarak da isimlendirilebilir. Aktif ve pasif toplamları birbirine eşittir. Aktif veya pasif toplamı, kooperatif için çok önemli olan bir göstergeyi, kooperatife yatırılan toplam para tutarını, sermaye miktarını ifade etmektedir. Başka bir ifade ile kooperatifin kaç paralık olduğunu, yani değerini ifade eder. Bunu görmek için kredi verenler bilançoyu isterler ve kooperatifin ekonomik gücüne göre borç para verirler. Bilançoda, yukarıda belirtilen kalemlerin, bilanço tarihi itibariyle değerleri, parasal tutarları yazacaktır. Bu nedenle bilançoların güncel olması, mevcut durumu göstermesi gerekir. Diğer bir ifade ile eskiden inşa edilen bir binanın, eski değeri değil de, günümüzdeki (bilançonun çıkarıldığı tarihteki) değerinin bilançoya yazılması çok önemlidir. Ancak böylece bilanço kullanılabilir, güncel olacaktır.

Bilançonun aktif kısmında kooperatifin alacak ve varlıkları nitelikleri ve kullanılma sürelerine göre gruplara ayrılır. Bilançonun pasif kısmı, varlıkların hangi kaynaktan
temin edildiğini, yani kaynakları gösterir.

Genel muhasebe kuralları (tek düzen muhasebesi) çerçevesinde ana kalemleri itibariyle bir bilanço örneğini aşağıdaki tabloda görmek mümkündür.

…… Tarihli Bilanço

A. AKTİF Tutar

I. Dönen Varlıklar ……

1. Hazır Değerler (kasa, çek, banka vb) ……

2. Menkul Değerler (tahvil, bono vb) ……

3. Kısa Vadeli Ticari Alacaklar (alacak senetleri vb) ……

4. Stoklar (hammaddeler, yarı mamuller, mamuller vb) ……

5. Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Hesapları ……

6. Diğer Dönen Varlıklar (KDV, Peşin vergiler vb) ……

II. Duran Varlıklar ……

1. Ticari Alacaklar ……

2. Diğer Alacaklar ……

3. Mali Duran Varlıklar ……

4. Maddi Duran Varlıklar ……

Aktif Toplamı ……

B. PASİF ……

I. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar ……

1. Mali Borçlar ……

2. Ticari Borçlar ……

3. Diğer Borçlar ……

4. Alınan Avanslar ……

5. Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler ……

6. Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar ……

II. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar ……

III. Özkaynaklar ……

1. Ödenmiş Sermaye ……

2. Sermaye Yedekleri ……

3. Kar Yedekleri ……

4. Geçmiş Yıl Karları ……

5. Geçmiş Yıl Zararları ……

6. Dönem Net Karı ……

Pasif Toplamı ……

Aktif, dönen varlıklar ve duran varlıklar olarak isimlendirilen iki ana gruba ayrılmaktadır.

Dönen varlıklar, vadesi bir yıla kadar olan para ve kıymetli evrakları alacak ve stokları içermektedir. Duran varlıklar ise vadesi veya ömrü bir yılın üzerinde olan
varlıklardan oluşmaktadır. Bunların en çok karşılaşılanları, uzun vadeli alacaklar ile maddi duran varlıklardır. Maddi duran varlıklar, kooperatiflerde genellikle en fazla
yekûnu oluşturan kısımdır. Bu grupta arazi ve arsalar, yeraltı ve yerüstü düzenleri (kuyu, kanal vb. meyvelikler), binalar, tesis, makine ve cihazlar, taşıtlar ile demirbaşlar
gibi varlıklarının değeri bulunmaktadır.

Daha önce belirtildiği gibi, bilançonun pasif kısmında yer alan unsurlar, varlıkların nereden temin edildiğine yani kaynaklarına bağlı olarak sınıflandırılmaktadır.

Söz konusu kaynaklar genellikle 3 başlık altında toplanır:

I. Kısa vadeli yabancı kaynaklar
II. Uzun vadeli yabancı kaynaklar
III. Özkaynaklar

Kısa vadeli yabancı kaynaklar vadesi bir yılın altında olan borçlardır. Bunlar çeşitli nitelikteki borçlar, alınan avanslar, ödenecek vergiler gibi farklı unsurlardan
meydana gelir.

Uzun vadeli yabancı kaynaklar vadesi bir yılın üzerinde olan borçlardan oluşur.

Özkaynaklar, öz sermaye olarak da isimlendirilir. Özkaynaklar kooperatif ortaklarının kooperatif varlıkları üzerindeki haklarını gösterir. Özkaynaklar, ortaklar
tarafından kooperatife verilmiş ortaklık payları ile faaliyet sonucu elde edilen ve dağıtılmayıp çeşitli adlarla kooperatifte bırakılan kârlardan ve değer artışlarından
meydana gelir. Başka bir anlatım ile özkaynaklar mülkiyeti kooperatife ait olan sermayeyi, yatırım tutarını gösterir. Bu miktar ortaklardan kooperatife aktarılmış olabileceği gibi, kooperatifin faaliyetleri sonucunda biriktirilmiş de olabilir.

Özkaynaklar, yukarıdaki bilançodan da görülebileceği gibi ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları, geçmiş yıl zararları ve dönem net kârı kalemlerinden oluşur.

Kooperatif ortaklarının kooperatife tahsis ettikleri varlıkların değeri sermaye olarak adlandırılır. Ortaklar tarafından taahhüt edilmiş ortaklık payı ile ödenmemiş ortaklık payları arasındaki fark ödenmiş sermayedir. Başka bir ifade ile ödenmiş sermaye tutarı, ortakların geçmişten bugüne ödedikleri ortaklık paylarının toplamını
gösterir. Ortaklar defterinde her bir ortak için ayrı ayrı gösterilen ödenmiş ortaklık payları toplandığında, ödenmiş sermayeye ulaşılır. Özellikle kooperatiflerde
bu uyuma dikkat edilmelidir.

Kooperatiflerde sermaye yedekleri iptal edilen ve kooperatifte kalan ortaklık payları ile kooperatifin varlıklarında yeniden değerleme nedeniyle ortaya çıkan değer artışlarından meydana gelir.

Varlıkların değer artışlarının hesaplanması için varlık değerleme yöntemlerini bilmekte fayda bulunmaktadır. Burada tespit edilen değer artışının, nasıl muhasebeleştirileceği, yani sermaye yedeklerine
nasıl kayıt edileceği üzerinde durulacaktır.

Örneğin; kooperatif binasının aktifteki kayıtlı değerinin 10.000 TL olduğunu ve kooperatif binasının değerleme sonunda gerçek değerinin 100.000 TL olarak hesaplandığını varsayalım. Bu durumda;

• Aktifte ilgili varlığın değeri fark kadar artırılır. Bunun için maddi duran varlıklardan binalar hesabında 90.000 TL artış yapılır.

• Aynı zamanda pasifte ise sermaye yedekleri hesabında diğer sermaye yedekleri kaleminde de aynı miktarda (90.000 TL) artış yapılır.

Kâr yedekleri gelir-gider farkının (kârın) ortaklara risturn olarak dağıtılmayan kısmıdır. Bunlar arasında yedek akçeler ve fonlar ile sermayeye aktarılmasına karar
verilen kısım yer alır. Sermayeye aktarmak demek, ortakların paylarına aktarmak demektir. Dolayısıyla böyle bir karar alındığında, söz konusu paranın ortaklık paylarına yansıtılması gerekir. Risturn dağıtılmadan bu şekilde bir uygulamanın yapılmasının da kooperatifle işbirliği içinde çalışan ortak ile çalışmayan ortak arasında, faal ortak aleyhine eşitsizliğe neden olacağını da bilmek gerekir. Esas olarak bu konular ana sözleşmelerde açık olarak düzenlemesi gereken konulardır. Ana sözleşmede
hüküm bulunmasına rağmen, genel kurullarda bu hükümlere aykırı kararlar almak ve uygulamak doğru değildir. Ana sözleşmelerde aksine hüküm bulunmaması durumunda gelir gider farkı kooperatifin yedek akçelerine eklenir.

Normal olarak kooperatiflerde gelir-gider farkından yedek akçe ayrılıp, risturn dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile faiz ödenebileceği ana sözleşme ile hükme bağlanabilmektedir.

Geçmiş yıl kârları geçmiş dönemlerde ortaya çıkan ve ortaklara dağıtılmamış kârların risturn olarak dağıtılıncaya veya sermayeye ekleninceye kadar tutulduğu
hesaptır.

Geçmiş yıl zararları geçmiş dönemlerde ortaya çıkan zararların, yedeklere, kârlara ya da sermayeye mahsup edilinceye kadar izlendiği hesaptır.

Dönem net kârı adı gereği bilançonun ait olduğu yıldaki net kârı göstermektedir.

KAYNAK: Kooperatiflerde Finansal Yönetim, Prof. Dr. İbrahim YILMAZ, Ankara, 2014

ÖZELGE: Münfesih kooperatifin harç, damga vergisi muafiyeti




T.C.
AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı: 63611781-140[38-2014/4]-34

30.11.2016

Konu: Münfesih kooperatifin harç, damga vergisi muafiyeti

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 1988, 1989, 1990 ve takip eden yılların olağan genel kurul toplantılarını yapmayan Kooperatifinizin, Kooperatifler Kanununun 81 inci maddesi ve ana sözleşmenin 85 inci maddesinin (6) numaralı bendi hükmü yerine gelmediğinden münfesih duruma geldiği, … Asliye Ceza Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararı doğrultusunda Kooperatifinizin tekrar faal duruma getirilmesi için 24.07.2014 tarihinde söz konusu yıllar ile 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığı belirtilerek, bu toplantılarda oy birliği ile kabul edilen bilançolar ve gelir gider tablolarının 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa 6335 Sayılı Kanunun 38 inci maddesi ile eklenen geçici 7 nci maddeye göre harç ve damga vergisinden muaf olup olmadığının bildirilmesi istenilmektedir.

            Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde, noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harcına tabi olduğu, 40 ıncı maddesinde, noter harçlarını harca mevzuu olan işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu belirtilmiş, 41 inci maddesinde ise, "Noter harçları (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır." hükmüne yer verilmiştir. Ancak, söz konusu Kanunda kooperatiflere ilişkin herhangi bir muafiyet ve istisna hükmüne yer verilmemiştir.

            Öte yandan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde ise, anılan Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılan kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır. Ancak söz konusu tabloda konut yapı kooperatiflerinin damga vergisi muafiyeti ile ilgili herhangi bir hüküm yer almamaktadır.

            Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 sayılı Kanunun 38 inci maddesi ile eklenen geçici 7 nci maddesinde,

             "(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.
            ...
            d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ve kooperatifler.
            ...
            (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;
            ...
            b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.
            c) Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen şirketler dışında kalan kapsam dahilindeki diğer münfesih şirketler ile kooperatiflerden ayrıca, faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi istenir."
            hükmü yer almakta olup; aynı maddenin 13 üncü fıkrasında ise, bu madde uyarınca yapılacak tescil ve kayıt silme işlemlerinin her türlü harçtan, bu işlemler için düzenlenecek kağıtların damga vergisinden müstesna tutulacağı belirtilmiştir.

            Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, gerek 492 Sayılı Harçlar Kanununda gerekse 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda münfesih durumda iken mahkeme kararı ile tekrar faal duruma geçen kooperatiflerin gelir ve gider tabloları ile bilançoların onaylanması aşamasına yönelik herhangi bir muafiyet ve istisna hükmünün yer almadığı, ayrıca 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen istisna hükmünün kooperatiflerin tasfiyesi ve ticaret sicilinden kayıtların silinmesine ilişkin olduğu dikkate alındığında, özelge talebinize konu bilanço ve gelir tablolarının maktu damga vergisine ve noterde işlem görmesi durumunda noter harcına tabi tutulması gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.
           
         



(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

KAYNAK: http://www.gib.gov.tr/munfesih-durumda-iken-mahkeme-karari-ile-tekrar-faal-duruma-gecen-kooperatifin-bilanco-ve-gelir

Kooperatiflerde genel kurulda yapılan ibra işlemi ile yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumlulukları ortadan kalkar mı?

İbra işlemi ilgililerin hukuki sorumluluklarını bertaraf etmekle birlikte cezai sorumluluğu ortadan kaldırmamaktadır.

Ayrıca, genel kurula sunulan bilançoda bazı hususlar belirtilmemişse veya bilanço kooperatifin gerçek durumunun görülmesine engel bir takım hususlar içeriyorsa yönetim kurulu üyeleri ile müdürler bilançonun tasdikiyle ibra edilmiş olmazlar (TTK Md. 380).

Kooperatiflerde genel kurulda yapılan ibra işlemi ile yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumlulukları ortadan kalkar mı?

İbra işlemi ilgililerin hukuki sorumluluklarını bertaraf etmekle birlikte cezai sorumluluğu ortadan kaldırmamaktadır.

Ayrıca, genel kurula sunulan bilançoda bazı hususlar belirtilmemişse veya bilanço kooperatifin gerçek durumunun görülmesine engel bir takım hususlar içeriyorsa yönetim kurulu üyeleri ile müdürler bilançonun tasdikiyle ibra edilmiş olmazlar (TTK Md. 380).

Kooperatiflerde aynı zamanda tasfiye kurulu olarak görevlendirilen yönetim kurulu üyelerinin tasfiye ile ilgili olarak yapacakları işlemler nelerdir?

Tasfiye başlangıcında, dağılma yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ettirilir ve Ticaret Sicili Gazetesi ile mahalli bir gazetede birer hafta arayla üç defa yaptırılacak ilanla alacaklılar tasfiyeden haberdar edilerek bir yıl içinde alacaklarını beyana davet edilir.Ayrıca, Tasfiye memurları  tasfiye kararının verildiği tarih itibariyle Kooperatifin mali durumu incelenerek varlıkları ve borçları gösteren bir Tasfiye bilançosu tanzim edilir, tasfiye süreci boyunca yapılacak işlemleri belgelemek bakımından bir tasfiye defteri tutulur (Anasözleşme Md. 87).
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.

Kooperatiflerde aynı zamanda tasfiye kurulu olarak görevlendirilen yönetim kurulu üyelerinin tasfiye ile ilgili olarak yapacakları işlemler nelerdir?

Tasfiye başlangıcında, dağılma yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ettirilir ve Ticaret Sicili Gazetesi ile mahalli bir gazetede birer hafta arayla üç defa yaptırılacak ilanla alacaklılar tasfiyeden haberdar edilerek bir yıl içinde alacaklarını beyana davet edilir.Ayrıca, Tasfiye memurları  tasfiye kararının verildiği tarih itibariyle Kooperatifin mali durumu incelenerek varlıkları ve borçları gösteren bir Tasfiye bilançosu tanzim edilir, tasfiye süreci boyunca yapılacak işlemleri belgelemek bakımından bir tasfiye defteri tutulur (Anasözleşme Md. 87).
Alacağı belirli olup da tahsil etmeye gelmeyenlerin alacağı notere yatırılır, vadesi henüz gelmemiş borçlar ile tartışmalı borçlara karşılık gelen miktar da yine notere tevdi edilir.
Tasfiye sürecinde kooperatifin geçmişten kalan ve henüz bitirilmemiş olan işleri mümkün olduğunca bitirilmeli, kooperatifin varlığı borçları ödemeye yeterli ise bu borçları ödenmeli, ancak, kooperatif borçlarının varlığından fazla olması halinde iflasın talep edilmesi için durum mahkemeye bildirilmeli, tasfiyenin uzun sürmesi halinde her yıl sonunda ara bilançolar tanzim edilmeli, genel kurulda karar alınmak suretiyle Kooperatifin taşınır/taşınmaz malları satılmalı, varsa ödenmemiş sermayeler tahsil edilerek kooperatifin borç alacak ilişkileri sonlandırılmalıdır.
Ayrıca, tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için kooperatifin devam eden ceza ve hukuk davalarının sonuçlanması beklenmelidir.
Nihai olarak, tasfiye kurulu bir kapanış bilançosu tanzim ederek genel kurulu son olarak toplantıya çağırmalı, bu genel kurulda tasfiye kurulu raporları okunarak müzakere edilmeli, varsa tasfiye artığının ne şekilde değerlendirileceği, tasfiye, yönetim, denetim kurulu üyelerinin ibrası ve kooperatifin sicil kaydının silinmesi görüşülerek, bu hususlar ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ettirilmelidir.

Yönetim kurulunun Kooperatifin aczi halinde yapması gereken işlemler nelerdir?

Kooperatifin aciz halinde bulunduğunu diğer bir ifadeyle Kooperatifin mali durumunda ciddi sarsılma olduğu yönünde belirtilerin oluşması halinde yönetim kurulu piyasa fiyatlarını esas almak suretiyle bir bilanço tanzim eder. Bu bilanço kooperatif varlıklarının borçlarını artık karşılayamayacağını gösteriyorsa yönetim kurulu durumu ilgili Bakanlığa bildirerek genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
Diğer yandan, pay senetleri çıkarılmış olan bir kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Aynı zamanda Kooperatif faaliyet merkezinin bulunduğu mahaldeki Ticaret Mahkemesi ile ilgili Bakanlığa bilgi verir. Ancak, ortakları ek ödemelerle yükümlü kooperatiflerde bilançodaki açık üç ay içinde ek ödemelerle kapatılamadığı takdirde ilgili Bakanlık haberdar edilir (Kooperatifler Kanunu Md.63).

Yönetim kurulunun Kooperatifin aczi halinde yapması gereken işlemler nelerdir?

Kooperatifin aciz halinde bulunduğunu diğer bir ifadeyle Kooperatifin mali durumunda ciddi sarsılma olduğu yönünde belirtilerin oluşması halinde yönetim kurulu piyasa fiyatlarını esas almak suretiyle bir bilanço tanzim eder. Bu bilanço kooperatif varlıklarının borçlarını artık karşılayamayacağını gösteriyorsa yönetim kurulu durumu ilgili Bakanlığa bildirerek genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
Diğer yandan, pay senetleri çıkarılmış olan bir kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu genel kurulu hemen toplantıya çağırır. Aynı zamanda Kooperatif faaliyet merkezinin bulunduğu mahaldeki Ticaret Mahkemesi ile ilgili Bakanlığa bilgi verir. Ancak, ortakları ek ödemelerle yükümlü kooperatiflerde bilançodaki açık üç ay içinde ek ödemelerle kapatılamadığı takdirde ilgili Bakanlık haberdar edilir (Kooperatifler Kanunu Md.63).

Kooperatiflerde Genel Kurulda Bilânçonun Tasdiki ve İbra

Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Bununla birlikte, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço kooperatifin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.
Denetim raporunun okunmasından önce bilânço ile hesapların kabulü hakkında verilen kararlar geçerli değildir. İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler.

Kooperatiflerde Genel Kurulda Bilânçonun Tasdiki ve İbra

Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur. Bununla birlikte, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço kooperatifin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.
Denetim raporunun okunmasından önce bilânço ile hesapların kabulü hakkında verilen kararlar geçerli değildir. İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler.

Kooperatiflerde Ek Ödemeler

Kooperatifler Kanunu'nun 31’inci maddesine göre, sadece bilanço açıklarının kapatılması için ve ana sözleşmede belirtilmek şartı ile kooperatif ortaklarından ek ödeme istenebilir. Ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.

Kooperatifin iflası halinde ek ödemeleri isteme hakkı iflas idaresinindir. Kooperatif bilançosunun açık vermemesi durumunda, ana sözleşmede hüküm bulunsa da ortaklardan ek ödeme istenilmesi olanaksızdır.

Aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi durumunda kooperatif ortaklarından ek ödeme istenebilecektir:
  • Ek ödeme istenilebileceğinin ana sözleşmede belirtilmiş olması gerekir.
  • Kooperatif bilançosu açık vermeli ve ek ödemeler sadece bu açıkların kapatılması için istenilmelidir.
  • Ortadaki olumsuz fark öncelikle, kooperatifin yedek akçelerinden karşılanması gerekmektedir.

Kooperatiflerde Ek Ödemeler

Kooperatifler Kanunu'nun 31’inci maddesine göre, sadece bilanço açıklarının kapatılması için ve ana sözleşmede belirtilmek şartı ile kooperatif ortaklarından ek ödeme istenebilir. Ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.
Kooperatifin iflası halinde ek ödemeleri isteme hakkı iflas idaresinindir. Kooperatif bilançosunun açık vermemesi durumunda, ana sözleşmede hüküm bulunsa da ortaklardan ek ödeme istenilmesi olanaksızdır.
Aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi durumunda kooperatif ortaklarından ek ödeme istenebilecektir:
  • Ek ödeme istenilebileceğinin ana sözleşmede belirtilmiş olması gerekir.
  • Kooperatif bilançosu açık vermeli ve ek ödemeler sadece bu açıkların kapatılması için istenilmelidir.
  • Ortadaki olumsuz fark öncelikle, kooperatifin yedek akçelerinden karşılanması gerekmektedir.