Denetleme kurulu raporunda hangi bölümler yer almalıdır?

Kooperatif denetleme kurullarının genel kurullara sunacakları raporlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede bir tebliği yayınlanmıştır. Rapor 5 bölümden oluşmaktadır:


1. Yönetim Kurulu ve Personel İşlemleri
2. Ortaklık İşlemleri
3. Defter ve Belgeler
4. Gelir-Gider Farkı Hesabı ve Mali Durum
5. Sonuç ve Öneriler

Yukarıda anılan bölümlerin hazırlanabilmesi için yönetim kurulunun çalışma raporunun yanı sıra karar defteri, ortaklık defteri, gelir-gider çizelgesi, bilanço çizelgesi, ilgili kurumlardan “borcu yoktur” belgesi gibi bilgi ve belgelere ihtiyaç vardır.

Denetleme kurulu raporunda hangi bölümler yer almalıdır?

Kooperatif denetleme kurullarının genel kurullara sunacakları raporlarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede bir tebliği yayınlanmıştır. Rapor 5 bölümden oluşmaktadır:


1. Yönetim Kurulu ve Personel İşlemleri
2. Ortaklık İşlemleri
3. Defter ve Belgeler
4. Gelir-Gider Farkı Hesabı ve Mali Durum
5. Sonuç ve Öneriler

Yukarıda anılan bölümlerin hazırlanabilmesi için yönetim kurulunun çalışma raporunun yanı sıra karar defteri, ortaklık defteri, gelir-gider çizelgesi, bilanço çizelgesi, ilgili kurumlardan “borcu yoktur” belgesi gibi bilgi ve belgelere ihtiyaç vardır.

Yıllık denetleme kurulu raporunun önemi nedir?

Yıllık denetleme kurulu raporu genel kurula sunulacak önemli raporlardan birisidir. Genel kurul toplantılarında “denetçiler raporu” okunmadan bilanço ve dolayısıyla ibralar konusunda karar alınamaz. Ana sözleşme hükümleri gereğince bu raporun genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce hazırlanıp ortaklara duyurulması gerekmektedir. Bunun için yönetim kurulunun genel kurul toplantı tarihinden en az 35 gün (5 hafta) önce yıllık gelir-gider çizelgesini, bilançoyu, yönetim kurulunun hazırladığı yıllık çalışma raporu ve tahmini bütçe teklifini denetleme kuruluna sunması şarttır. Denetleme kurulu da, bu belge ve bilgileri kullanarak raporunu 3 hafta içinde hazırlayıp yönetim kuruluna teslim etmekle yükümlüdür. Denetleme kurulu raporun hazırlanmasında kullanmak üzere ek bilgi ve belge talep edebilir. Hazırlanan raporların 3 asıl üye tarafından imzalanması zorunludur. Rapora veya rapordaki bir bölüme katılmayan üye çekilme sebeplerini belirterek imzalar. Yönetim kurulu raporu ile birlikte denetleme kurulu raporunun genel kuruldan en az 15 gün önce ilan edilmesi ve bir sonraki genel kurula kadar kooperatif merkezi (ve varsa şubelerinde) ortakların görebileceği bir şekilde askıda tutulması şarttır.

Yıllık denetleme kurulu raporunun önemi nedir?

Yıllık denetleme kurulu raporu genel kurula sunulacak önemli raporlardan birisidir. Genel kurul toplantılarında “denetçiler raporu” okunmadan bilanço ve dolayısıyla ibralar konusunda karar alınamaz. Ana sözleşme hükümleri gereğince bu raporun genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce hazırlanıp ortaklara duyurulması gerekmektedir. Bunun için yönetim kurulunun genel kurul toplantı tarihinden en az 35 gün (5 hafta) önce yıllık gelir-gider çizelgesini, bilançoyu, yönetim kurulunun hazırladığı yıllık çalışma raporu ve tahmini bütçe teklifini denetleme kuruluna sunması şarttır. Denetleme kurulu da, bu belge ve bilgileri kullanarak raporunu 3 hafta içinde hazırlayıp yönetim kuruluna teslim etmekle yükümlüdür. Denetleme kurulu raporun hazırlanmasında kullanmak üzere ek bilgi ve belge talep edebilir. Hazırlanan raporların 3 asıl üye tarafından imzalanması zorunludur. Rapora veya rapordaki bir bölüme katılmayan üye çekilme sebeplerini belirterek imzalar. Yönetim kurulu raporu ile birlikte denetleme kurulu raporunun genel kuruldan en az 15 gün önce ilan edilmesi ve bir sonraki genel kurula kadar kooperatif merkezi (ve varsa şubelerinde) ortakların görebileceği bir şekilde askıda tutulması şarttır.

Yönetim kuruluna devredebilecek yetkiler nelerdir?

Talep edilmesi halinde genel kurulda yapılacak oylama sonucunda yönetim kuruluna devredilebilecek yetkiler ise şunlardır:


• Ortaklar veya bağlı olduğu üst birlik temsilcileri arasında genel kurul başkanlık divanını seçmek
• Bilanço, gelir-gider farkı hesapları ve yıllık çalışma raporlarını incelemek ve onaylamak
• Yönetim kurulu ve denetçiler, gerektiğinde tasfiye kurulu ve ortakları tarafından yapılan teklifleri incelemek ve yerine getirilmesi uygun görülenlerin iş programına alınmasına ve uygulanmasına karar vermek
• Yönetim kurulu ve denetçileri seçmek, hizmetini tamamlayan kurulları ibra etmek veya etmemek
• Kooperatif ana sözleşmesinde yapılan değişiklikleri kararlaştırma
• Gerektiği takdirde yönetim kurulu ve denetçiler ile tasfiye kurulu üyelerinin işlerine son vermek
• Kooperatifin başka bir kooperatifle birleşmesi, ayrılması kooperatifin dağılması, sürenin uzatılması hakkında karar vermek
• Kooperatifin, amacına uygun teşekküllerin kuruluşlarına katılmasına karar vermek ve bunların yatırımlarına katılma payını belirlemek
• Taşınmaz ve taşınır mallar edinmek, yaptırmak veya gerektiğinde satmak, işletmeleri devralmak, kooperatifin yatırımları için gerekli tesislerin yapılmasına yetki vermek
• Ortakların her türlü ihtiyaçları ile ilgili araç, gereç canlı cansız demirbaşlar ile üretim ihtiyaçlarına cevap verecek maddelerin sağlanması için karar almak, kooperatifçe ortaklara verilecek aynî ve nakdi kredi ve avansın ödeme şekli ve miktarını belirlemek
• Gerektiğinde yönetim kuruluna ana sözleşme hükümleri içerisinde yetkiler tanımak
• Yönetim kurulunun hazırlanmış olduğu iş programı ve bütçe teklifini onaylamak
• Şubeler, alım ve satım merkezleri açmak için yönetim kuruluna yetki vermek
• Kooperatifin birliğe katılması hakkında karar vermek ve katılma payının kaynağı ile ödeme şeklini belirlemek, birlik temsilcilerini seçmek
• Ortak alınacak yerleşim merkezlerini belirlemek
• Gerektiğinde kayıtların incelenmesi için hesap tetkik komisyonu seçmek
• Yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararlarını inceleyip onaylamak veya onaylamamak
• Proje konusu ve keşif bedeli de göz önünde tutulmak suretiyle yönetim kuruluna borçlanma yetkisi vermek, yatırım yapılması ve ortaklara birlikte müteselsilen borçlanmaya karar almak

Yönetim kurulunun görevleri nelerdir?

Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 77.-79. Maddelerine göre yönetim kurulunun görevleri şunlardır:


• Genel kurul tarafından verilen kararları yerine getirmek ve kooperatif işlerini ortakların yararına uygun şekilde yürütmek,
• Defter, hesap ve kayıtları kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak tutmak,
• Kooperatifin nakit varlığı ile menkul ve gayrimenkullerini gereği gibi kullanmak, işletmek ve korumak,
• İmkânlarla orantılı olarak şubeler, alım ve satım merkezleri açılmasını genel kurula teklif etmek,
• Kooperatifin varlığından, ortakların üretim kapasitelerini arttırmak için durumlarına göre bilanço yılı içinde tahsil edilmek üzere avans vermek,
• Genel kurulu olağan ve olağanüstü toplantıya çağırmak,
• Genel kuruldan alınan yetki ile işlerin görülmesi için gerektiğinde ortakları görevlendirmek, müdür, memur müstahdem ve işçi çalıştırmak,
• Kanunlara aykırı olarak alınan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açmak,
• Genel kurul toplantısından otuz beş gün önce çalışma raporu, bilanço, gelir-gider cetvelini ve bütçe teklifini hazırlayıp denetçilere vermek ve genel kurul toplantısından on beş gün önce ortakların incelenmesine sunmak,
• Kooperatifin aczi veya mali durumunun bozulması halinde genel kurulu toplantıya davet etmek,
• Gerektiğinde tasfiye işlerini yürütmek,
• Kooperatifi temsile yetkili şahısları tescil ve ilan ettirmek,
• Eski yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif memurlarının sonradan tespit edilen yolsuzluklarını ilgili mercilere bildirmek,
• Kooperatifin amacına uygun gayrimenkul alımlarında, tapu devri veya tapuya şerh verdirilerek bir satış vaadi sözleşmesi yapmak,
• Kanun ve ana sözleşmedeki ortaklık hak ve ödevlerinin yerine getirmeyen ortaklar hakkında karar alarak durumu genel kurulun onayına sunmak,
• Denetçilerin seçim ve görevden alınmalarını Ticaret Siciline tescil ve ilan ettirmek,
• Tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamaları eksik ve gerçeğe aykırı olmayacak şekilde yapmak, bunların yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşımamasını sağlamak,
• Kooperatife ait mal, para ve para hükmündeki kâğıtları ve gizlide olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelenmesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmak,
• Ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin ana sözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak, uygun olanları ortak olarak kaydetmek,
• Mal beyanında bulunmak,
• Denetim amacıyla denetçilerin ana sözleşmenin 92. maddesi doğrultusunda talebi halinde kooperatife ait her türlü defter ve belgeleri vermek,
• Bakanlıkça yaptırılacak denetim neticesi verilecek talimatlara uymak,
• Görevi tamamlandığında, seçim gününden başlayarak bir hafta içinde bütün hesapları bilgi ve belgeleri yeni yönetim kuruluna devretmek,
• Alınan kararları, sayfaları noterce tasdik edilmiş, “karar defter”ine sıra numarası ve tarihiyle yazmak ve toplantıda hazır bulunan üyeler tarafından imzalanmasını sağlamak; karara karşı görüşlü veya çekimser kalanların, muhalefet veya çekinme sebeplerini kararın altına yazarak imzalamasını sağlamak.

Yönetim kuruluna devredebilecek yetkiler nelerdir?

Talep edilmesi halinde genel kurulda yapılacak oylama sonucunda yönetim kuruluna devredilebilecek yetkiler ise şunlardır:


• Ortaklar veya bağlı olduğu üst birlik temsilcileri arasında genel kurul başkanlık divanını seçmek
• Bilanço, gelir-gider farkı hesapları ve yıllık çalışma raporlarını incelemek ve onaylamak
• Yönetim kurulu ve denetçiler, gerektiğinde tasfiye kurulu ve ortakları tarafından yapılan teklifleri incelemek ve yerine getirilmesi uygun görülenlerin iş programına alınmasına ve uygulanmasına karar vermek
• Yönetim kurulu ve denetçileri seçmek, hizmetini tamamlayan kurulları ibra etmek veya etmemek
• Kooperatif ana sözleşmesinde yapılan değişiklikleri kararlaştırma
• Gerektiği takdirde yönetim kurulu ve denetçiler ile tasfiye kurulu üyelerinin işlerine son vermek
• Kooperatifin başka bir kooperatifle birleşmesi, ayrılması kooperatifin dağılması, sürenin uzatılması hakkında karar vermek
• Kooperatifin, amacına uygun teşekküllerin kuruluşlarına katılmasına karar vermek ve bunların yatırımlarına katılma payını belirlemek
• Taşınmaz ve taşınır mallar edinmek, yaptırmak veya gerektiğinde satmak, işletmeleri devralmak, kooperatifin yatırımları için gerekli tesislerin yapılmasına yetki vermek
• Ortakların her türlü ihtiyaçları ile ilgili araç, gereç canlı cansız demirbaşlar ile üretim ihtiyaçlarına cevap verecek maddelerin sağlanması için karar almak, kooperatifçe ortaklara verilecek aynî ve nakdi kredi ve avansın ödeme şekli ve miktarını belirlemek
• Gerektiğinde yönetim kuruluna ana sözleşme hükümleri içerisinde yetkiler tanımak
• Yönetim kurulunun hazırlanmış olduğu iş programı ve bütçe teklifini onaylamak
• Şubeler, alım ve satım merkezleri açmak için yönetim kuruluna yetki vermek
• Kooperatifin birliğe katılması hakkında karar vermek ve katılma payının kaynağı ile ödeme şeklini belirlemek, birlik temsilcilerini seçmek
• Ortak alınacak yerleşim merkezlerini belirlemek
• Gerektiğinde kayıtların incelenmesi için hesap tetkik komisyonu seçmek
• Yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarılma kararlarını inceleyip onaylamak veya onaylamamak
• Proje konusu ve keşif bedeli de göz önünde tutulmak suretiyle yönetim kuruluna borçlanma yetkisi vermek, yatırım yapılması ve ortaklara birlikte müteselsilen borçlanmaya karar almak

Yönetim kurulunun görevleri nelerdir?

Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 77.-79. Maddelerine göre yönetim kurulunun görevleri şunlardır:


• Genel kurul tarafından verilen kararları yerine getirmek ve kooperatif işlerini ortakların yararına uygun şekilde yürütmek,
• Defter, hesap ve kayıtları kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak tutmak,
• Kooperatifin nakit varlığı ile menkul ve gayrimenkullerini gereği gibi kullanmak, işletmek ve korumak,
• İmkânlarla orantılı olarak şubeler, alım ve satım merkezleri açılmasını genel kurula teklif etmek,
• Kooperatifin varlığından, ortakların üretim kapasitelerini arttırmak için durumlarına göre bilanço yılı içinde tahsil edilmek üzere avans vermek,
• Genel kurulu olağan ve olağanüstü toplantıya çağırmak,
• Genel kuruldan alınan yetki ile işlerin görülmesi için gerektiğinde ortakları görevlendirmek, müdür, memur müstahdem ve işçi çalıştırmak,
• Kanunlara aykırı olarak alınan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açmak,
• Genel kurul toplantısından otuz beş gün önce çalışma raporu, bilanço, gelir-gider cetvelini ve bütçe teklifini hazırlayıp denetçilere vermek ve genel kurul toplantısından on beş gün önce ortakların incelenmesine sunmak,
• Kooperatifin aczi veya mali durumunun bozulması halinde genel kurulu toplantıya davet etmek,
• Gerektiğinde tasfiye işlerini yürütmek,
• Kooperatifi temsile yetkili şahısları tescil ve ilan ettirmek,
• Eski yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif memurlarının sonradan tespit edilen yolsuzluklarını ilgili mercilere bildirmek,
• Kooperatifin amacına uygun gayrimenkul alımlarında, tapu devri veya tapuya şerh verdirilerek bir satış vaadi sözleşmesi yapmak,
• Kanun ve ana sözleşmedeki ortaklık hak ve ödevlerinin yerine getirmeyen ortaklar hakkında karar alarak durumu genel kurulun onayına sunmak,
• Denetçilerin seçim ve görevden alınmalarını Ticaret Siciline tescil ve ilan ettirmek,
• Tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamaları eksik ve gerçeğe aykırı olmayacak şekilde yapmak, bunların yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşımamasını sağlamak,
• Kooperatife ait mal, para ve para hükmündeki kâğıtları ve gizlide olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelenmesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmak,
• Ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin ana sözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak, uygun olanları ortak olarak kaydetmek,
• Mal beyanında bulunmak,
• Denetim amacıyla denetçilerin ana sözleşmenin 92. maddesi doğrultusunda talebi halinde kooperatife ait her türlü defter ve belgeleri vermek,
• Bakanlıkça yaptırılacak denetim neticesi verilecek talimatlara uymak,
• Görevi tamamlandığında, seçim gününden başlayarak bir hafta içinde bütün hesapları bilgi ve belgeleri yeni yönetim kuruluna devretmek,
• Alınan kararları, sayfaları noterce tasdik edilmiş, “karar defter”ine sıra numarası ve tarihiyle yazmak ve toplantıda hazır bulunan üyeler tarafından imzalanmasını sağlamak; karara karşı görüşlü veya çekimser kalanların, muhalefet veya çekinme sebeplerini kararın altına yazarak imzalamasını sağlamak.

Yönetim kurulunda imza yetkileri kimlerdedir?

Yönetim kurulu başkanı kooperatifi temsilen birinci derecede imzaya yetkili olan kişidir. İkinci imza yetkisi ise muhasip üyenindir. Başkanın yokluğunda ilk imza hakkı başkan yardımcısınındır. Kooperatifin hukuken bağlanabilmesi için kooperatif unvanının yazılıp altının imzaya yetkili olan iki kişi tarafından imzalanması gerekir.

Yönetim kurulu üyeleri her toplantıya katılmak zorunda mıdır?

Yönetim kurulu üyeleri her toplantıya katılmak zorunda değildir. Fakat birbiri ardına üç defa mazeretsiz olarak olağan toplantıya gelmeyen üye istifa etmiş sayılır. Bu durumda ilk sıradaki yedek üye denetleme kurulunca göreve davet edilir.

Yönetim kurulunda imza yetkileri kimlerdedir?

Yönetim kurulu başkanı kooperatifi temsilen birinci derecede imzaya yetkili olan kişidir. İkinci imza yetkisi ise muhasip üyenindir. Başkanın yokluğunda ilk imza hakkı başkan yardımcısınındır. Kooperatifin hukuken bağlanabilmesi için kooperatif unvanının yazılıp altının imzaya yetkili olan iki kişi tarafından imzalanması gerekir.

Yönetim kurulu üyeleri her toplantıya katılmak zorunda mıdır?

Yönetim kurulu üyeleri her toplantıya katılmak zorunda değildir. Fakat birbiri ardına üç defa mazeretsiz olarak olağan toplantıya gelmeyen üye istifa etmiş sayılır. Bu durumda ilk sıradaki yedek üye denetleme kurulunca göreve davet edilir.

Belirli paylara imtiyaz tesis edilebilir mi?



Sermayesinin yarısından fazlası tek başına veya birlikte; Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşlarına ait anonim şirketlerde ve bu şirketlerin aynı oranda sermaye payına sahip oldukları iştiraklerinde; bunların sahip oldukları paylara tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer paylara, belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine, belirli pay gruplarına ve azlığa bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez. Bu hüküm, payları borsada işlem gören anonim şirketlere, 5411 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşlarına ve finansal kuruluşlara uygulanmaz. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Tür değiştirme kararı ve tescil nasıl yapılır?

Yönetim organı tür değiştirme planını genel kurula sunar. Tür değiştirme kararı:

Bir sermaye şirketinin bir kooperatife dönüşmesi hâlinde tüm ortakların onayıyla; kooperatiflerde ortakların en az üçte ikisinin temsil edilmeleri şartı ile, genel kurulda mevcut oyların çoğunluğuyla, ek ödeme, diğer kişisel edim yükümlülükleri veya kişisel sorumluluk getiriliyorsa veya bu yükümlülükler veya sorumluluklar genişletiliyorsa, kooperatifte kayıtlı ortaklarının üçte ikisinin olumlu oyuyla alınır. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Belirli paylara imtiyaz tesis edilebilir mi?



Sermayesinin yarısından fazlası tek başına veya birlikte; Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşlarına ait anonim şirketlerde ve bu şirketlerin aynı oranda sermaye payına sahip oldukları iştiraklerinde; bunların sahip oldukları paylara tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer paylara, belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine, belirli pay gruplarına ve azlığa bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez. Bu hüküm, payları borsada işlem gören anonim şirketlere, 5411 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşlarına ve finansal kuruluşlara uygulanmaz. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Tür değiştirme kararı ve tescil nasıl yapılır?

Yönetim organı tür değiştirme planını genel kurula sunar. Tür değiştirme kararı:

Bir sermaye şirketinin bir kooperatife dönüşmesi hâlinde tüm ortakların onayıyla; kooperatiflerde ortakların en az üçte ikisinin temsil edilmeleri şartı ile, genel kurulda mevcut oyların çoğunluğuyla, ek ödeme, diğer kişisel edim yükümlülükleri veya kişisel sorumluluk getiriliyorsa veya bu yükümlülükler veya sorumluluklar genişletiliyorsa, kooperatifte kayıtlı ortaklarının üçte ikisinin olumlu oyuyla alınır. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatiflerin birleşme kararında oyların ne kadarı gereklidir?

Yönetim organı, genel kurula birleşme sözleşmesini sunar. Birleşme sözleşmesi genel kurulda; Bir kooperatif tarafından devralınacak sermaye şirketlerinde, sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle, Kooperatiflerde, verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla; ana sözleşmede ek ödeme ve başka edim yükümlülükleri ya da sınırsız sorumluluk kabul edilmiş veya bunlar mevcut olup da genişletilmişse kooperatife kayıtlı tüm ortakların dörtte üçünün kararıyla onaylanmalıdır. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatiflerin birleşme kararında oyların ne kadarı gereklidir?

Yönetim organı, genel kurula birleşme sözleşmesini sunar. Birleşme sözleşmesi genel kurulda; Bir kooperatif tarafından devralınacak sermaye şirketlerinde, sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle, Kooperatiflerde, verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla; ana sözleşmede ek ödeme ve başka edim yükümlülükleri ya da sınırsız sorumluluk kabul edilmiş veya bunlar mevcut olup da genişletilmişse kooperatife kayıtlı tüm ortakların dörtte üçünün kararıyla onaylanmalıdır. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatifler hangi şirketlerle birleşebilir?

Sermaye şirketleri; sermaye şirketleriyle, kooperatiflerle ve devralan şirket olmaları şartıyla, kolektif ve komandit şirketlerle birleşebilirler. Şahıs şirketleri; şahıs şirketleriyle,  devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle, devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle birleşebilirler. Kooperatifler; kooperatiflerle, sermaye şirketleriyle ve devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle birleşebilirler. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatifler ticaret unvanını nasıl tespit ederler?

Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde (Tacirin kimliği, işletmesinin genişliği, önemi ve finansal durumu hakkında, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her ticaret unvanına, işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin kimliklerini gösteren ya da hayalî adlardan ibaret olan ekler yapılabilir. Tek başlarına ticaret yapan gerçek kişiler ticaret unvanlarına bir şirketin var olduğu izlenimini uyandıracak ekler yapamazlar. "“Türk”, “Türkiye”, “Cumhuriyet” ve “Millî” kelimeleri bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir" hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler. Ticaret unvanlarında, “anonim şirket”, “limited şirket” ve “kooperatif” kelimelerinin bulunması şarttır. Bu şirketlerin ticaret unvanında, gerçek bir kişinin adı veya soyadı yer aldığı takdirde, şirket türünü gösteren ibareler, baş harflerle veya başka bir şekilde kısaltma yapılarak yazılamaz. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatifler hangi şirketlerle birleşebilir?

Sermaye şirketleri; sermaye şirketleriyle, kooperatiflerle ve devralan şirket olmaları şartıyla, kolektif ve komandit şirketlerle birleşebilirler. Şahıs şirketleri; şahıs şirketleriyle,  devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle, devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle birleşebilirler. Kooperatifler; kooperatiflerle, sermaye şirketleriyle ve devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle birleşebilirler. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatifler ticaret unvanını nasıl tespit ederler?

Anonim, limited ve kooperatif şirketler, işletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde (Tacirin kimliği, işletmesinin genişliği, önemi ve finansal durumu hakkında, üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her ticaret unvanına, işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin kimliklerini gösteren ya da hayalî adlardan ibaret olan ekler yapılabilir. Tek başlarına ticaret yapan gerçek kişiler ticaret unvanlarına bir şirketin var olduğu izlenimini uyandıracak ekler yapamazlar. "“Türk”, “Türkiye”, “Cumhuriyet” ve “Millî” kelimeleri bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir" hükmü saklı kalmak şartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler. Ticaret unvanlarında, “anonim şirket”, “limited şirket” ve “kooperatif” kelimelerinin bulunması şarttır. Bu şirketlerin ticaret unvanında, gerçek bir kişinin adı veya soyadı yer aldığı takdirde, şirket türünü gösteren ibareler, baş harflerle veya başka bir şekilde kısaltma yapılarak yazılamaz. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu)

Kooperatif yönetim kurulu üyeleri sigortalı olabilir mi?

Kooperatif yönetim kurulu üyeleri sigortalı olamazlar. Çünkü işveren vekili konumundadırlar ve kooperatif tüzel kişiliği ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. 

Kooperatif yönetim kurulu üyeleri sigortalı olabilir mi?

Kooperatif yönetim kurulu üyeleri sigortalı olamazlar. Çünkü işveren vekili konumundadırlar ve kooperatif tüzel kişiliği ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. 

Sigortalı sayılanlar, işveren ve işveren vekilinin tarifi nedir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4. maddesinde kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;

a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,

b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

·         Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
·         Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
·         Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
·         Tarımsal faaliyette bulunanlar

c) Kamu idarelerinde;

Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86'nci maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılmışlardır.

Aynı Kanun'un 12. maddesine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir. Bu kapsamda sigortalı kişileri çalıştıran Kooperatifler de işverendir. Yine 12. maddede işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekili olarak sayılmıştır. Dolayısıyla Kooperatifin işveren adına ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "işveren vekili"dir.

Bir hizmet akdine dayanarak kooperatifler tarafından çalıştırılanlar Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre sigortalı sayılırlar. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun uygulamasında, 4.madde de belirtilen sigortalıları çalıştıran kooperatifler "işverendir" Kooperatifin nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "işveren vekili”dir. 

Sosyal Sigortalar mevzuatı karşısında kooperatiflerin genel olarak durumu nedir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun, çalışanların sosyal güvenliklerinin sağlanmasını amaçlaması yönünden kooperatiflerin işlemlerinde doğrudan bir ilişkisi bulunmamakta, ancak Kooperatif Tüzel Kişiliğinin aynı zamanda işçi çalıştıran birer işveren olmaları sebebiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa uygun davranmak ve bu Kanun'un belli kaidelerine uymak zorunda bulunmaktadırlar. 

Sigortalı sayılanlar, işveren ve işveren vekilinin tarifi nedir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4. maddesinde kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;

a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,

b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

·         Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
·         Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
·         Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
·         Tarımsal faaliyette bulunanlar

c) Kamu idarelerinde;

Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,

Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86'nci maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılmışlardır.

Aynı Kanun'un 12. maddesine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir. Bu kapsamda sigortalı kişileri çalıştıran Kooperatifler de işverendir. Yine 12. maddede işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekili olarak sayılmıştır. Dolayısıyla Kooperatifin işveren adına ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "işveren vekili"dir.

Bir hizmet akdine dayanarak kooperatifler tarafından çalıştırılanlar Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre sigortalı sayılırlar. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun uygulamasında, 4.madde de belirtilen sigortalıları çalıştıran kooperatifler "işverendir" Kooperatifin nam ve hesabına işin yönetimi görevini yapan kimseler "işveren vekili”dir. 

Sosyal Sigortalar mevzuatı karşısında kooperatiflerin genel olarak durumu nedir?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun, çalışanların sosyal güvenliklerinin sağlanmasını amaçlaması yönünden kooperatiflerin işlemlerinde doğrudan bir ilişkisi bulunmamakta, ancak Kooperatif Tüzel Kişiliğinin aynı zamanda işçi çalıştıran birer işveren olmaları sebebiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa uygun davranmak ve bu Kanun'un belli kaidelerine uymak zorunda bulunmaktadırlar. 

Kooperatiflerin banka ve sigorta muameleleri vergi istisnası nedir?

6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi) 29. maddesinin (m) bendinde, "Türkiye Halk Bankası'nın, Esnaf ve Sanatkârlar Kefalet Kooperatifleri'nin kefaleti altında esnaf ve sanatkârlara verdiği krediler dolayısıyla alınan paralar ve bu kooperatiflerin ortaklarından masraf karşılığı adıyla aldığı paralar" ve (r) bendinde "kooperatifler aracılığı ile Başbakanlık Toplu Konut idaresi ve bankalar tarafından açılan konut kredileri dolayısıyla lehe alınan paralar "Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nden istisna edilmiştir.


Diğer taraftan katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-e maddesinde "banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler" KDV'den istisna tutulmuş olduğundan, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler (teslimler), KDV Kanunu kapsamına girmezler. Yani kısaca bir işlem, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giriyorsa, KDV kapsamına girmez, KDV kapsamına giriyorsa Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi kapsamına girmez. Dolayısıyla, yukarıdaki işlemler, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına girdiğinden ve bu vergiden istisna edildiğinden bu işlemlerin, KDV kapsamına girmesi söz konusu olamaz. 

Kooperatiflerin arsa alımlarında KDV istisnası nedir?

Kooperatiflerin arsa alımlarında Katma Değer Vergisi Kanunu'nun genel hükümleri geçerlidir. Buna göre, özel mülk konusu bir arsanın doğrudan kooperatiflere teslimi, katma değer vergisinin konusuna girmektedir (Katma Değer Vergisi Kanunu madde 1). Kooperatiflerin ticari bir işletmeye dâhil olan veya özel mülk konusu olmakla beraber müzayede mahallinde satılan bir arsayı satın almaları işlemi de katma değer vergisine tabi olacaktır (Katma Değer Vergisi Kanunu madde 1/d). 

Kooperatiflerin banka ve sigorta muameleleri vergi istisnası nedir?

6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun (Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi) 29. maddesinin (m) bendinde, "Türkiye Halk Bankası'nın, Esnaf ve Sanatkârlar Kefalet Kooperatifleri'nin kefaleti altında esnaf ve sanatkârlara verdiği krediler dolayısıyla alınan paralar ve bu kooperatiflerin ortaklarından masraf karşılığı adıyla aldığı paralar" ve (r) bendinde "kooperatifler aracılığı ile Başbakanlık Toplu Konut idaresi ve bankalar tarafından açılan konut kredileri dolayısıyla lehe alınan paralar "Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nden istisna edilmiştir.


Diğer taraftan katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-e maddesinde "banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler" KDV'den istisna tutulmuş olduğundan, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler (teslimler), KDV Kanunu kapsamına girmezler. Yani kısaca bir işlem, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giriyorsa, KDV kapsamına girmez, KDV kapsamına giriyorsa Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi kapsamına girmez. Dolayısıyla, yukarıdaki işlemler, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına girdiğinden ve bu vergiden istisna edildiğinden bu işlemlerin, KDV kapsamına girmesi söz konusu olamaz. 

Kooperatiflerin arsa alımlarında KDV istisnası nedir?

Kooperatiflerin arsa alımlarında Katma Değer Vergisi Kanunu'nun genel hükümleri geçerlidir. Buna göre, özel mülk konusu bir arsanın doğrudan kooperatiflere teslimi, katma değer vergisinin konusuna girmektedir (Katma Değer Vergisi Kanunu madde 1). Kooperatiflerin ticari bir işletmeye dâhil olan veya özel mülk konusu olmakla beraber müzayede mahallinde satılan bir arsayı satın almaları işlemi de katma değer vergisine tabi olacaktır (Katma Değer Vergisi Kanunu madde 1/d). 

Genel olarak kooperatiflerde KDV istisnası nedir?

Verginin konusunu teşkil eden işlemlerin sayılmasında sonra kanunun ikinci kısmında istisnalar başlığıyla vergiden müstesna işlemler sayılmıştır. Katma Değer Vergisi Kanununun Sosyal ve Askeri amaçlı istisnalarla diğer istisnalar başlıklı altıncı bölümün 17. maddesinde Kültür ve Eğitim amacı taşıyan istisnalar sayılırken, tarımsal amaçlı kooperatiflerin:


a) İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri,

b) Tiyatro, konser salonu kütüphane sergi okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri,

c) Sosyal amaç taşıyan kanunların gösterdikleri gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal ve hizmet ifaları ile bu kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi hizmet ifaları, katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur

Yine KDV Kanununun 17. maddenin diğer istisnalar başlığıyla bahsedilen 4. fıkranın h bendinde belirtildiği üzere zirai sulama amaçlı su teslimleri kamu kuruluşları tarımsal kalkınma kooperatifleri ve çiftçi birliklerince yapılan arazi ıslahına ait hizmetler, Katma Değer Vergisinden müstesnadır.

Kanunun yedinci bölümünün 18. maddesinde istisnadan vazgeçme ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. Buna göre;

18. maddenin 3297 sayılı kanunun 7. maddesiyle değişen 1. fıkrasına göre; Vergiden istisna edilen işlemleri yapanlar diledikleri takdirde ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaatta bulunarak bu işlemleri dolayısıyla vergiye tabi tutulmalarını talep edebilirler. Bu talebin mükellefin istisnaya dâhil olan işlemlerinin tamamını kapsaması şarttır.

18.maddenin 2. fıkrasında "Ancak 17. maddenin birinci ve ikinci fıkrasıyla üçüncü fıkranın (a) ve dördüncü fıkranın (e) bentlerinde yazılı istisnalar hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" diyerek tarımsal amaçlı kooperatiflerin; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri, tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonlar ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri ile ilgili katma değer vergisi istisnasında vazgeçemez.

Kanunun 19. maddesinde istisnaların sınırı başlığıyla bir düzenlemeye gidilmiş ve diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir hükmü getirilmiştir. Bundan hareketle Katma Değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu kanuna hüküm eklemek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenebilmektedir. 

Kooperatifler Kanunu'nda düzenlenen vergi, resim ve harç muaflığı


1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 93. maddesinde, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği'nin muaf olduğu vergi, resim ve harçlar aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:

1. Kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği;

a) Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar, banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden,
b) Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesi her nevi harçtan ve Damga Vergisinden,
c) Kiraya verilmediği veya irat getirmeyen bir cihete tahsis edilmediği müddetçe sahip oldukları gayrimenkul mallar üzerinden alınacak her türlü vergilerden,
d) Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller her türlü vergi ve harcından, muaftır.
e) 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 13'üncü maddesi gereğince verilecek bildiri Damga Vergisine, diğer harç ve resimlere tabi değildir.

2. Gayrimenkullerin irtifak haklarının ve gayrimenkul mükellefiyetinin kooperatiflere, kooperatif birliklerine, kooperatif merkez birliklerine, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğine sermaye konulması halinde bunlar Emlak Alım Vergisi Kanununun 9'uncu maddesindeki indirimli nispetten faydalanırlar.

3. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 199 sayılı Kanunla değişik 7'nci maddesinin 16. bendindeki esaslar dâhilinde Kurumlar Vergisi muaflığından faydalanırlar.

4. Kooperatifler, kooperatif birlikleri ve kooperatifler merkez birlikleri faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde, bu maddenin 1 nolu fıkrasının (b) bendi ile 2 nolu fıkrasından gayri fıkralarında yazılı muaflıklardan istifade edemezler. 

Genel olarak kooperatiflerde KDV istisnası nedir?

Verginin konusunu teşkil eden işlemlerin sayılmasında sonra kanunun ikinci kısmında istisnalar başlığıyla vergiden müstesna işlemler sayılmıştır. Katma Değer Vergisi Kanununun Sosyal ve Askeri amaçlı istisnalarla diğer istisnalar başlıklı altıncı bölümün 17. maddesinde Kültür ve Eğitim amacı taşıyan istisnalar sayılırken, tarımsal amaçlı kooperatiflerin:


a) İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri,

b) Tiyatro, konser salonu kütüphane sergi okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri,

c) Sosyal amaç taşıyan kanunların gösterdikleri gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal ve hizmet ifaları ile bu kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi hizmet ifaları, katma değer vergisinden müstesna tutulmuştur

Yine KDV Kanununun 17. maddenin diğer istisnalar başlığıyla bahsedilen 4. fıkranın h bendinde belirtildiği üzere zirai sulama amaçlı su teslimleri kamu kuruluşları tarımsal kalkınma kooperatifleri ve çiftçi birliklerince yapılan arazi ıslahına ait hizmetler, Katma Değer Vergisinden müstesnadır.

Kanunun yedinci bölümünün 18. maddesinde istisnadan vazgeçme ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. Buna göre;

18. maddenin 3297 sayılı kanunun 7. maddesiyle değişen 1. fıkrasına göre; Vergiden istisna edilen işlemleri yapanlar diledikleri takdirde ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaatta bulunarak bu işlemleri dolayısıyla vergiye tabi tutulmalarını talep edebilirler. Bu talebin mükellefin istisnaya dâhil olan işlemlerinin tamamını kapsaması şarttır.

18.maddenin 2. fıkrasında "Ancak 17. maddenin birinci ve ikinci fıkrasıyla üçüncü fıkranın (a) ve dördüncü fıkranın (e) bentlerinde yazılı istisnalar hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz" diyerek tarımsal amaçlı kooperatiflerin; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri, tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonlar ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri ile ilgili katma değer vergisi istisnasında vazgeçemez.

Kanunun 19. maddesinde istisnaların sınırı başlığıyla bir düzenlemeye gidilmiş ve diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir hükmü getirilmiştir. Bundan hareketle Katma Değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu kanuna hüküm eklemek veya bu kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenebilmektedir. 

Kooperatifler Kanunu'nda düzenlenen vergi, resim ve harç muaflığı


1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 93. maddesinde, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği'nin muaf olduğu vergi, resim ve harçlar aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:

1. Kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği;

a) Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar, banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden,
b) Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesi her nevi harçtan ve Damga Vergisinden,
c) Kiraya verilmediği veya irat getirmeyen bir cihete tahsis edilmediği müddetçe sahip oldukları gayrimenkul mallar üzerinden alınacak her türlü vergilerden,
d) Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller her türlü vergi ve harcından, muaftır.
e) 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 13'üncü maddesi gereğince verilecek bildiri Damga Vergisine, diğer harç ve resimlere tabi değildir.

2. Gayrimenkullerin irtifak haklarının ve gayrimenkul mükellefiyetinin kooperatiflere, kooperatif birliklerine, kooperatif merkez birliklerine, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğine sermaye konulması halinde bunlar Emlak Alım Vergisi Kanununun 9'uncu maddesindeki indirimli nispetten faydalanırlar.

3. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 199 sayılı Kanunla değişik 7'nci maddesinin 16. bendindeki esaslar dâhilinde Kurumlar Vergisi muaflığından faydalanırlar.

4. Kooperatifler, kooperatif birlikleri ve kooperatifler merkez birlikleri faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde, bu maddenin 1 nolu fıkrasının (b) bendi ile 2 nolu fıkrasından gayri fıkralarında yazılı muaflıklardan istifade edemezler. 

Kooperatiflerin yıl içinde kurumlar vergisi muafiyet şartlarını kaybetmesi veya kazanması nasıl olur?

Kooperatiflerin yıl içinde muafiyet şartlarını kazanmaları veya kaybetmeleri halinde hangi tarihten itibaren kurumlar vergisinden muaf olacakları veya hangi tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi olacakları konusunda, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda bir düzenleme yapılmamıştır. Örneğin, bir kooperatifin yıl içinde ana sözleşmesini Kurumlar Vergisi Kanununun 4/k maddesine uygun hale getirerek veya bir üst kuruluşa girerek kurumlar vergisi muaflık şartlarını kazanması halinde, bu kooperatif hangi tarihten itibaren kurumlar vergisinden muaf olacaktır? Vergi İdaresi bir olay nedeniyle bu konudaki görüşünü aşağıdaki şekilde açıklamıştır:


"Kooperatif ana sözleşmelerinde yıl içinde yapılacak değişikliklerle Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinin k bendindeki muafiyet şartlarına yer verilmesi ve kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bulunan üst birlik varsa bu birliğe üye olunması halinde, muafiyet şartlarını taşıyan ana sözleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı tarihten itibaren kooperatifin kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekir. Öte yandan, yıl içinde, muafiyet şartlarının kaybedilmesi halinde, bu tarihten itibaren kooperatifin kurumlar vergisi mükellefi olacağı tabiidir" 

Kooperatiflerin yıl içinde kurumlar vergisi muafiyet şartlarını kaybetmesi veya kazanması nasıl olur?

Kooperatiflerin yıl içinde muafiyet şartlarını kazanmaları veya kaybetmeleri halinde hangi tarihten itibaren kurumlar vergisinden muaf olacakları veya hangi tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi olacakları konusunda, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda bir düzenleme yapılmamıştır. Örneğin, bir kooperatifin yıl içinde ana sözleşmesini Kurumlar Vergisi Kanununun 4/k maddesine uygun hale getirerek veya bir üst kuruluşa girerek kurumlar vergisi muaflık şartlarını kazanması halinde, bu kooperatif hangi tarihten itibaren kurumlar vergisinden muaf olacaktır? Vergi İdaresi bir olay nedeniyle bu konudaki görüşünü aşağıdaki şekilde açıklamıştır:


"Kooperatif ana sözleşmelerinde yıl içinde yapılacak değişikliklerle Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinin k bendindeki muafiyet şartlarına yer verilmesi ve kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bulunan üst birlik varsa bu birliğe üye olunması halinde, muafiyet şartlarını taşıyan ana sözleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı tarihten itibaren kooperatifin kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekir. Öte yandan, yıl içinde, muafiyet şartlarının kaybedilmesi halinde, bu tarihten itibaren kooperatifin kurumlar vergisi mükellefi olacağı tabiidir" 

Kooperatiflerin ana sözleşmelerinde yer alan bazı hükümlerin vergi muafiyetine etkisi nelerdir?


a) "Sosyal, kültürel ve ekonomik tesislerin kurulup işletilmesi" hükmü.

Bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinin amaç maddesinde, "ortakların sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bu tesisleri işletir veya kiraya verir" hükmü yer almaktadır. Ana sözleşmelerinde söz konusu hükme yer veren kooperatiflerin, fiilen maddede belirtilen tesisleri kurup bizzat işletmeleri veya kiraya vermeleri halinde ortak dışı faaliyette bulunmuş olacaklarından, ana sözleşmelerinde muafiyet şartlarının tamamı yazılı olsa dahi, bu işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren mükellefiyetlerinin tesisi gerekmektedir. Ancak, ana sözleşmelerinde ortak dışı işlem yapılacağına dair hükümlere yer veren kooperatiflerin kurumlar vergisine tabi olacakları açıktır.

b) "Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması" hükmü

Bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde,"sermaye üzerinden kazanç dağıtmamak" şartı açıkça yer almamakla birlikte;"Gelir gider farkı genel kurulca onaylanan yıllık bilançoya göre tespit edilir, yönetim ve denetim kurulu üyelerine gelir gider farkından pay verilmez ve kooperatif yalnız ortaklarıyla işlem yapar. Ortaklarla yapılan işlemlerden doğmuş bulunan geri kalan farkın bir kısmı yedek akçe olarak ayrılır. Yedek akçeler ortaklara dağıtılmaz. Gelir gider farkı menfi olduğu takdirde, ortaya çıkan açık, yedek akçelerden, bunun yetmemesi halinde ortak sermaye paylarından ve 70. maddeye göre oluşturulan özel fondan karşılanır" hükmünün yer aldığı görülmektedir. İncelenmesinden anlaşılacağı üzere, bu hükümde, muafiyet şartlarından; "yönetim ve denetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden hisse vererek ihtiyat akçelerini ortaklara dağıtmamak" ve "münhasıran ortaklarıyla iş görmek" şartları açıkça yazılı bulunmaktadır. Yine, aynı maddede, ortaklarıyla yapılan işlemlerden doğmuş bulunan, kalan farkın bir kısmının yedek akçeye ayrılacağı ve ortaklara dağıtılmayacağı açıkça belirtildiğinden; bu durumda kooperatifin sermaye üzerinden kazanç dağıtması "fiilen mümkün değildir. Dolayısıyla "sermaye üzerinden kazanç dağıtmamak" şartının zımnen var olduğunun kabulü gerekir. Buna göre, ana sözleşmelerde söz konusu hükmün yer alması halinde, muafiyet şartlarının tamamının yazılı olduğu kabul edilecek ve bu ana sözleşmeye göre kurulan kooperatifler, fiiliyatta da bu şartlara uymaları halinde, kurumlar vergisinden muaf tutulacaklardır.

c) Üst birliğe üye olma şartı

1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 93. maddesinin 4. fıkrasına göre; kooperatifler; kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birliklerinden, faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanmaları mümkün değildir. Ancak, bu şart, kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bulunan bir üst birliğin bulunması halinde aranacaktır. Kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bir üst birlik yoksa söz konusu şart aranmayacaktır. Burada ortaya çıkabilecek sorun, "kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgeden" ne anlaşılması gerektiğidir. Bakanlığın belirlediği bölgede kurulmuş birliklerin anlaşılması gerekmektedir.

Kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olabilmeleri için, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 93/4. maddesiyle getirilen üst birliğe üye olma koşulu ile (üst birlikler kuvvetlendirilerek) genel olarak kooperatifçiliğin geliştirilmesinin amaçlandığı açıktır. Ancak, kooperatifler, ortaklarının ortak dayanışma içerisinde, ekonomik durumlarını korumak ve geliştirmek amacıyla kurulmaktadır.

Bilindiği üzere, kooperatif ortaklarını, genel olarak ekonomik durumları kuvvetli olmayan kişiler teşkil etmektedir. Dolayısıyla kooperatiflerin en önemli sorunu mali yetersizliktir. Durum bu iken, üst kuruluşa girmenin getirdiği mali külfet, doğal olarak kooperatifleri üst birliğe girmemeye sevk etmektedir. Kooperatiflerin üst birliğe girme konusundaki isteksizliklerinin diğer nedeninin de, üst birliklerin somut ve yeterli hizmet vermemeleri olduğu ifade edilmektedir. Nedeni ne olursa olsun, kooperatiflerin üst birliğe üye olmamaları halinde kurumlar vergisinden muaf olmaları mümkün değildir.  Bu ise, kooperatiflerin kurumlar vergisi ve geçici vergi mükellefi olmalarını ve vergi kanunlarının kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmeleri sonucunu doğurmaktadır.

Sonuç olarak, üst birliğe üye olmayan kooperatifler, boş da olsa, süresinde kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerini vermek zorundadırlar. Ayrıca Kooperatifler Kanunu'nun 93. maddesinde düzenlenen vergi, resim ve harç muaflıklarından (defter ve ana sözleşme tasdiki dışında) yararlanamayacaklardır. 

Kooperatiflerin ana sözleşmelerinde yer alan bazı hükümlerin vergi muafiyetine etkisi nelerdir?


a) "Sosyal, kültürel ve ekonomik tesislerin kurulup işletilmesi" hükmü.

Bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinin amaç maddesinde, "ortakların sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bu tesisleri işletir veya kiraya verir" hükmü yer almaktadır. Ana sözleşmelerinde söz konusu hükme yer veren kooperatiflerin, fiilen maddede belirtilen tesisleri kurup bizzat işletmeleri veya kiraya vermeleri halinde ortak dışı faaliyette bulunmuş olacaklarından, ana sözleşmelerinde muafiyet şartlarının tamamı yazılı olsa dahi, bu işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren mükellefiyetlerinin tesisi gerekmektedir. Ancak, ana sözleşmelerinde ortak dışı işlem yapılacağına dair hükümlere yer veren kooperatiflerin kurumlar vergisine tabi olacakları açıktır.

b) "Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması" hükmü

Bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde,"sermaye üzerinden kazanç dağıtmamak" şartı açıkça yer almamakla birlikte;"Gelir gider farkı genel kurulca onaylanan yıllık bilançoya göre tespit edilir, yönetim ve denetim kurulu üyelerine gelir gider farkından pay verilmez ve kooperatif yalnız ortaklarıyla işlem yapar. Ortaklarla yapılan işlemlerden doğmuş bulunan geri kalan farkın bir kısmı yedek akçe olarak ayrılır. Yedek akçeler ortaklara dağıtılmaz. Gelir gider farkı menfi olduğu takdirde, ortaya çıkan açık, yedek akçelerden, bunun yetmemesi halinde ortak sermaye paylarından ve 70. maddeye göre oluşturulan özel fondan karşılanır" hükmünün yer aldığı görülmektedir. İncelenmesinden anlaşılacağı üzere, bu hükümde, muafiyet şartlarından; "yönetim ve denetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden hisse vererek ihtiyat akçelerini ortaklara dağıtmamak" ve "münhasıran ortaklarıyla iş görmek" şartları açıkça yazılı bulunmaktadır. Yine, aynı maddede, ortaklarıyla yapılan işlemlerden doğmuş bulunan, kalan farkın bir kısmının yedek akçeye ayrılacağı ve ortaklara dağıtılmayacağı açıkça belirtildiğinden; bu durumda kooperatifin sermaye üzerinden kazanç dağıtması "fiilen mümkün değildir. Dolayısıyla "sermaye üzerinden kazanç dağıtmamak" şartının zımnen var olduğunun kabulü gerekir. Buna göre, ana sözleşmelerde söz konusu hükmün yer alması halinde, muafiyet şartlarının tamamının yazılı olduğu kabul edilecek ve bu ana sözleşmeye göre kurulan kooperatifler, fiiliyatta da bu şartlara uymaları halinde, kurumlar vergisinden muaf tutulacaklardır.

c) Üst birliğe üye olma şartı

1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 93. maddesinin 4. fıkrasına göre; kooperatifler; kooperatif birlikleri ve kooperatif merkez birliklerinden, faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanmaları mümkün değildir. Ancak, bu şart, kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bulunan bir üst birliğin bulunması halinde aranacaktır. Kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgede ve alanda kurulmuş bir üst birlik yoksa söz konusu şart aranmayacaktır. Burada ortaya çıkabilecek sorun, "kooperatifin faaliyet gösterdiği bölgeden" ne anlaşılması gerektiğidir. Bakanlığın belirlediği bölgede kurulmuş birliklerin anlaşılması gerekmektedir.

Kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olabilmeleri için, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 93/4. maddesiyle getirilen üst birliğe üye olma koşulu ile (üst birlikler kuvvetlendirilerek) genel olarak kooperatifçiliğin geliştirilmesinin amaçlandığı açıktır. Ancak, kooperatifler, ortaklarının ortak dayanışma içerisinde, ekonomik durumlarını korumak ve geliştirmek amacıyla kurulmaktadır.

Bilindiği üzere, kooperatif ortaklarını, genel olarak ekonomik durumları kuvvetli olmayan kişiler teşkil etmektedir. Dolayısıyla kooperatiflerin en önemli sorunu mali yetersizliktir. Durum bu iken, üst kuruluşa girmenin getirdiği mali külfet, doğal olarak kooperatifleri üst birliğe girmemeye sevk etmektedir. Kooperatiflerin üst birliğe girme konusundaki isteksizliklerinin diğer nedeninin de, üst birliklerin somut ve yeterli hizmet vermemeleri olduğu ifade edilmektedir. Nedeni ne olursa olsun, kooperatiflerin üst birliğe üye olmamaları halinde kurumlar vergisinden muaf olmaları mümkün değildir.  Bu ise, kooperatiflerin kurumlar vergisi ve geçici vergi mükellefi olmalarını ve vergi kanunlarının kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmeleri sonucunu doğurmaktadır.

Sonuç olarak, üst birliğe üye olmayan kooperatifler, boş da olsa, süresinde kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerini vermek zorundadırlar. Ayrıca Kooperatifler Kanunu'nun 93. maddesinde düzenlenen vergi, resim ve harç muaflıklarından (defter ve ana sözleşme tasdiki dışında) yararlanamayacaklardır. 

Kooperatiflerin harçlar kanunu ile ilgisi nedir?


Harç, devletin yaptığı birtakım hizmetler için bu hizmetten yararlanandan aldığı belli bir katılım payını ifade etmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 1. maddesinde devlet tarafından alınacak harçlar:

·         Yargı Harçları, Noter Harçları,
·         Vergi Yargısı Harçları, Tapu ve Kadastro Harçları, Konsolosluk Harçları,
·         Pasaport, ikamet tezkeresi vize ve Dış işleri Bakanlığı tasdik harçları, Gemi ve Liman Harçları,
·         İmtiyazname, ruhsatname ve diploma harçları,
·         Trafik harçları, olarak belirlenmiştir.

Yine aynı Kanunun 13. maddesinde Harçtan müstesna işlemler düzenlenmiştir. Diğer taraftan 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 93'üncü maddesinde ise kooperatiflerin:

·         Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesi,
·         Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller,
·         Yönetim kurulu, ana sözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirimi konularında söz konusu harçlardan ve damga vergisinden muaf oldukları hükme bağlanmış durumdadır. Dolayısı ile kooperatifler tüzel bir kişilik olarak 1163 Sayılı Kanunun 93. maddesinde belirtilen muaflıklar ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13. maddesinde belirtilen harçtan müstesna işlemler haricinde yaptıkları faaliyetler çerçevesinde devletten 492 Sayılı Harçlar Kanununda bahsedilen hizmetler kapsamında yararlanılan hizmetler için harç ödemek durumundadırlar.

Kooperatifler Kanunu'na göre; kooperatifler aşağıda belirtilen işlemler nedeniyle her nevi Harçtan muaftırlar.

·         Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfaların mühürlenmesi.

Kooperatiflerin bu muaflıktan yararlanabilmeleri için üst kuruluşa üye olma şartı yoktur.

Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller her türlü vergi ve harçtan muaftır. Kooperatif ortaklarının, Kanunun 13. maddesine göre ortaklıktan çıkmak için noter aracılığı ile verecekleri bildiri damga vergisine, diğer harç ve resimlere tabi değildir.